Şu anda konuşmalar, savaş bittikten sonra Gazze’nin yönetilmesine hazırlık olarak Filistin hükümetinin yeniden yapılandırılması etrafında dönüyor. Yoğun ateşkes görüşmelerinin ortasında Başkan Biden dondurma yerken ateşkesin yakın olduğunu duyurdu.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) hareketine bağlı bazı kesimlerin medyaya yansıyan açıklamalarına rağmen, özellikle de savaş boyunca Hamas’ın açıklamalarındaki çelişkilere bakıldığında, Hamas’ın Gazze yönetimini bu kadar kolay bırakmaya niyeti olduğunu sanmıyorum.
Dün gazetemiz, Ramallah ve Gazze’deki iki kaynaktan alıntıyla Filistin hükümetini yeniden kurma adımının Hamas’la ilk mutabakatlar ışığında atıldığını aktardı. Kaynaklara göre bu, hareketin savaştan sonra Gazze Şeridi’ni yönetmeyi istemediği, böyle bir şeyi düşünmediği ve uzmanlardan oluşan bir hükümeti kabul etmeye hazır olduğu anlamına geliyor.
Gazeteye göre Ramallah’taki yetkili kaynak “Onlar (Hamas) artık Gazze’yi yönetemezler ve bunun da gayet farkındalar. Onu yönetmek istemiyorlar” dedi. Tüm bu açıklamalara rağmen ‘sanmıyorum’ dememin sebebi kötümserlik değil, Hamas’ın artık bir değil, birden fazla kola sahip olması.
Bir Gazze cephesinde bağlantının kesildiği ve Yahya es-Sinvar’ın liderlik ettiği Hamas var. Bir Halid Meşal ve İsmail Heniyye’nin bulunduğu Katar Hamas’ı var. Diğer yanda Usame Hamdan’ın olduğu Lübnan Hamas’ı var. Öbür tarafta Türkiye’dekiler var. Güney banliyösündekiler de cabası.
Kanaatimce, saklanan ve daha sonra ortaya çıkacak başka liderler de var. Saklanmalarının sebebi şu an ortaya çıkmak için doğru zaman olmadığına inanmaları ve Gazze’deki savaşın sonucu ile Sinvar ve çevresindekilerin akıbetini beklemeleri. Özellikle birçok Hamas mensubu, yaşayan ölü adam Sinvar’ın mirasının paylaştırılmasını bekliyor.
Şunu da unutmamak gerekir ki, İran’a bağlı olan yeni ve eski isimler de var. Bu insanlar Tahran’ın beklediği gibi bu fırsatı kolluyorlar. Tahran, Gazze cephesinin kolay bir şekilde kaybedilmesini kabul etmeyecektir. Aynı şekilde Türkiye’deki İhvan yandaşları da uzun zamandır popülist amaçlarla savundukları bu cephenin kaybedilmesine razı olmayacaktır.
Hamas’ın Gazze yönetimini kolayca Filistin Yönetimi’ne bırakacağına inanmadığımı söylediğimde buradan hareketin güçlü olduğu anlaşılmasın. Bilakis hareket Sinvar ile bilinen eski ve yeni anlaşmazlıklar nedeniyle zaten bölünmüş durumda. Şimdi Gazze’deki savaş bu anlaşmazlıkları daha da artırdı.
Hamas, açıklamalarla bile olsa fırtınaya boyun eğebilir. Ancak özellikle yakın zamanda Hamas ile Filistin Yönetimi arasında medyadaki karşılıklı suçlamalara tanık olduğumuz için Hamas’ın Filistin Yönetimi’ne kolaylıkla yanıt vereceğinden şüpheliyim.
Hamas şu anda ateşkes için Gazze’nin öfkesini dindirmeye çalışıyor ve İsrail’in Gazze’den çekilmesi ile birlikte yeniden inşanın zorluklarını gidermeye çalışıyor olabilir. Ancak bunların yapılması Hamas başta kaldığı sürece zor.
Hepsinden önemlisi, özellikle İsrailli kaynakların ABD merkezli ABC kanalına Netanyahu’nun ‘Başkan Biden’ın Gazze’de yakında ateşkes anlaşmasına varılacağını duyurmasına şaşırdığını’ söylemesi göz önüne alındığında, İsrail’in ateşkes konusunda hiçbir ciddiyeti olmadığı görülüyor.
Siyasi kariyerini uzatmaya, hapisten kaçmaya ve belki de anlaşma ve çözüme gitmek yerine Lübnan cephesini açmak için fırsat kollamaya çalışan Netanyahu’nun pozisyonlarında da herhangi bir ciddiyet yok. Her ne kadar sinir bozucu olsa da gerçek bu ve gerçekleri zaman ortaya çıkaracak.