Bir hafta içinde ve tek bir gününde dünya haritamızın her yerinde olaylar yaşandı, gelişmeler ortaya çıktı. Bu olay ve gelişmelerin en azından teorik olarak, Dünyamızın kendisini anlamak için dönüşünü durdurması demeyelim de biraz yavaşlatmasını sağlaması gerekiyordu. Ancak Dünyamız, çağlar boyunca gördüğü ve şahit olduğu onca olay ve gelişmeye rağmen, sanki ilgiye değer hiçbir şey yokmuşçasına, bariz bir kayıtsızlıkla, rutin dönüşünü sürdürdü.
Geçtiğimiz Salı günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki Kremlin Sarayı'nda beşinci kez Rusya Federasyonu Başkanı olmak için yemin etti. Dünya ondan önce aynı yerde büyük çarların, onlardan sonra yoldaş Joseph Stalin ve onu takip eden yoldaşlarının yönetimine şahit oldu. Başkan Putin’in yemin töreni belki de, Dünya'nın ilgisini hak ediyordu çünkü hem çarları hem de yoldaşları daha doğrusu ikisinin de en kötü özelliklerini kendisinde birleştirdi. Çarlardan ihtişamı ve emperyal görkemi gururla ödünç alırken, komünist liderlerden de demir yumruk politikasını utanmadan ödünç aldı.
Aynı gün, ABD'de, özellikle de New York'ta, bir mahkeme salonunda, başrolü eski bir Amerikan başkanı olan tarihi bir duruşmayı dünya, an be an takip ediyordu. Duruşmada Trump ile başrolü tanınmış bir pornografik film oyuncusu paylaşıyordu. Bu duruşma, Moskova'daki Kremlin Sarayı'ndaki yemin törenini gölgede bıraktı.
İnsanlar genellikle pratiktir. Merakları nedeniyle kapalı kapılar ardında olup bitenleri bilmeye eğilimlidirler. Yine alışkanlıkları gereği daha önce izledikleri filmleri tekrar izlemeyi sevmezler, dolaysıyla Kremlin'in yönettiği ve 5 keredir tekrarlanan bir filmi izlemeyi istememeleri doğal.
New York'taki duruşmada yaşananların ayrıntıları, basında çıkan haberlere göre alışılmadık derecede bayağı idi. Eski başkan Donald Trump, şirketlerinin hesaplarında sahtecilik yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada yasa gereği davalı olarak duruşmada hazır bulundu. Aksi takdirde yıllar önce rol aldığı iddia edilen bir filmi izlemeye gerek duymayacaktı. Trump kendisine yöneltilen bu suçlamayı reddediyor.
Peki, Brezilya'da yaşanan seller, yapılarda yarattığı tahribat, ruhlara verdiği zarar, yaşattığı acılar için ne denilebilir? Uluslararası medya ve genel olarak Batı medyası artık doğal afetlerle pek ilgilenmiyor, çünkü bu doğal afetler normal hale geldi ve uzmanlara göre son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle daha fazla tekrarlanır oldu. Felaketler sebebiyle hayatını kaybeden insanlar, hiçbir ilgilerinin olmadığı savaşlarda hayatını kaybeden diğerleri gibi, ışık hızıyla insan olmaktan çıkıp medyadaki haberlerde zikredilen, bilgisayarlarda ve arşiv depolarında saklanan diğer istatistiklerle birlikte resmi istatistiklerdeki basit rakamlara dönüşüyorlar.
Aynı Salı gününün ilk saatlerinde İsrail işgal güçleri, beklenen ateşkes deklare edilmeden önce bir oldubittiyi dayatmak ve kartları karıştırmak için hızlı bir askeri operasyon ile Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı'na baskın düzenledi ve işgal etti. Yorumcuların görüşlerine göre, Hamas hareketinin onayından sonra dahi İsrail hükümetinin gerçekleştirmek istediği bir amaçtan ötürü ateşkesin gerçekleşmeme ihtimali var. Uluslararası topluma oldu bitti politikasını empoze etmek daha kolay ve tecrübeyle başarı olduğu kanıtlanmış bir politika. Söz konusu politika 50 yılı aşkın bir süre boyunca İsrail’in, uluslararası toplumun ve örgütlerinin kararlarını hiçbir yaptırıma tabi tutulmadan görmezden gelmesini sağladı.
Aynı gün Paris'te, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Birliği Başkanı Ursula von der Leyen, Batı ve Arap medyasına göre, ülkesinin fabrikalarının Avrupa pazarlarını elektrikli otomobiller gibi ucuz ürünlerle doldurmayı bırakmasının gerekliliği konusunda onu ikna etmek amacıyla Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşüyorlardı. İki lider Jinping’den aynı zamanda çift kullanımlı ürünlerin Moskova'ya ihracatının durdurulmasını da istedi. Ayrıca, Amerikan güvenlik güçlerinin ifade özgürlüğünü açıkça ihlal ederek öğrencileri tutuklamak için üniversitelere baskın yaptığı bir dönemde Çin'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili endişelerini dile getirdiler.
Çin Devlet Başkanı 2019'dan beri Avrupa'yı ziyaret etmemişti. Yukarıda medyadan aktardıklarımız, ziyaretteki bu gecikmenin nedenini tahmin etmemizi sağlayabilir. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Macron ve parlamento seçimleri yaklaşmışken Avrupa Birliği Başkanı Ursula'yı bu ziyaret fırsatını değerlendirip kişisel çıkarları için kullanmaya iten nedenler de var. Ziyaret özellikle de ikinci dönem başkanlığını üstlenmeye hazırlanan, medyada iyi bir izlenim bırakmak isteyen, ikinci kez başkan olma sürecini kolaylaştırmak için Birliğe üye devletlerin başkanlarını dikkate alan Avrupa Birliği Başkanı için önemliydi.
Yine aynı gün Paris'te Şampiyonlar Ligi yarı final elemelerinde Fransız takımı Paris Saint-Germain, Alman rakibi Borussia Dortmund takımına yenildi ve 10’uncu veya 20’inci kez şampiyon olamadan elendi. Bu kesinlikle taraftarları için üzücü bir durum ve her yıl tekrarlandığı için yenilgi, beklenti ölçüsünde normal bir şey haline geldi. Belki de bu nedenle heyecanın peşinde koşan medya kuruluşları için artık heyecan verici olmayan ve tabii ki gezegenimizin göz ucuyla da olsa dönüp bakacak kadar ilgisini çekemeyen bir habere dönüştü.