Abdulmunim Said
Kahire’de Mısır Gazeteciler İdaresi Meclisi Başkanı ve Kahire Bölgesel Strateji Çalışma Merkezi Yönetim Müdürü
TT

Sykes-Picot komşuları!

Emirlikler Politika Merkezi'nin daveti üzerine 12. Abu Dabi Stratejik Forumu'na katıldım. Her zamanki gibi forumda son derece bilgili bir seçkin grup, öncelikle BAE ve içinde bulunduğu aşamayı, ikincisi küresel düzende devam eden değişimleri (öncelikle ABD, ardından Çin ve Rusya, sonrasında da çevre ve iklim sorunları) ve son olarak da Ortadoğu bölgesel sistemini ve dönüşümlerini ele aldı. Havalimanından çıkışta Abu Dabi sizi İsviçre şehirlerini anımsatan sofistike bir başkent izlenimi vererek karşılıyor ve hem mimariye hem de insanlara canlılık ve koşuşturmanın hakim olduğu Dubai ile karşılaştırmalar yapmanıza neden oluyor. BAE'yi sadece bölgenin krizleri ve içinde bulunduğu milis sonrası dönem değil, aynı zamanda gelişmiş ülkeler arasında yapay zeka ve heyecan verici uygulamaları konusunda devam eden yarışta öne geçme ve liderlik meselesi de ilgilendiriyor. Bu yol dijital çağ, yönetişim, siber teknoloji ve kültürün gelişimini de hesaba katarak, devleti kendi yeteneklerini korurken, başka yetenekleri cezbeden merkezi bir nokta olarak konumlandıran, diyalog, bir arada yaşama ve iş birliğine dayalı bir dizi uluslararası ortaklığı içeriyor. Microsoft'u bu teknolojiye 15 milyar dolar yatırım yapmaya teşvik eden ABD ile ilişkiler bu konunun özetidir.

Forum sırasında dünyada yaşananlardan duyulan şaşkınlık, Beyaz Saray'daki ilk yılını henüz tamamlamamış olan ABD Başkanı Donald Trump'ın eylemleri etrafında dönüyordu. Ancak foruma göre bölgesel durum neredeyse felaket boyuttaydı; İran, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin'e ayrılan oturumlar kaçınılmaz olarak endişe verici sonuçlar verdi. İran temelinde, İsrail'in ABD ile birlikte Tahran, İsfahan ve diğer İran bölgelerine saldırdığı haziran ayındaki olayları tekrar ele almak gerekiyordu. ABD'nin halihazırdaki İran ile müzakere taleplerini en çok etkileyen husus, savaşın İran heyetinin Umman'da Amerikan heyeti ile müzakereler yürüttüğü sırada patlak vermesiydi. Diplomasiye ve uluslararası hukuka duyulan güven erozyona uğradı, bu nedenle duygular apaçık ortada; derinden yaralanmış bir ulusun onurunun aldığı yaralar hâlâ tazeliğini koruyor. Mevcut koşullar altında İran, uğradığı aşağılanma hâlâ tazeyken yaşananları ve nasıl yaşandığını unutmamış ve unutmayacak gibi görünüyor. Bana öyle geliyor ki, özellikle Lübnan, Filistin ve Yemen'deki vekillerin hepsi silah bırakmayı reddettiği ve bunu direnişi korumanın bir yolu olarak gördüğü için savaşın kıvılcımı çok da uzakta değil.

Bu sadece bir kıvılcımın işareti değil, belki de alevleri asla sönmeyecek bir ateşin habercisi. Zira bu makalenin yazıldığı ana kadar Hizbullah, Hamas ve Husiler silahlarını meşru yetkililere teslim etmeyi reddediyorlardı. Forum, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Washington'u ziyaret edip Trump tarafından sıcak bir şekilde karşılandığı sırada gerçekleşmiş olsa da bu durum, 8 Aralık'ta başkente girişin akabinde Şam'daki koşulların ve yeni yönetimin içinde bulunduğu durumun değerlendirilmesini engellemedi. DEAŞ üyelerinin ailelerinin tutulduğu ülkenin kuzeydoğusunda gerginlikler devam ederken, örgütün kendisi de Kuzey Suriye'de varlığını sürdürüyor. Washington'daki görüşmelerde Suriye-Amerikan ilişkilerinde önemli bir iyileşme ve yaptırımların kaldırılmasıyla Suriye ekonomisi üzerindeki baskının azaldığı gözlemlenirken (ki bu adımın etkileri hâlâ uzak), Suriye’nin sahil bölgesinde ve güneyinde yaşananlar kayda geçirildi. Konuşulmayan ise lider bir Suriye kimliği ve bunu ortak eylem ile somutlaştıran, çatışmayı önleyen, çekişmeyi reddeden ve İsrail'i uzak tutan bir ulusal proje arayışıydı.

Bir insan ebeveynlerini seçemediği gibi, milletler de komşularını seçemez. Arap tarihindeki kötü şöhretli Sykes-Picot Anlaşması, Osmanlı'nın Suriye eyaletini Fransız ve İngiliz manda bölgelerine bölmüştü. Sömürgecilikten kurtuluş, “ulus-devlet”in tohumlarını ekti, ancak bağımsızlık kazanıldığında “ulusal kimlik” bu sorumluluğu üstlenebilecek durumda değildi ve direniş kisvesi altında milislerin ortaya çıkışı mümkün oldu.

Beşinci Gazze Savaşı, yalnızca Filistin'de değil, Lübnan, Suriye ve Irak'ta da ulusal birliğin sınandığı bir arena haline geldi. Irak genel seçimleri nispeten başarılı bir şekilde gerçekleştirdi ve burada petrol, bölünmeye neden olmaktan ziyade birleştirici bir faktör olabilirdi. Trump'ın girişimi çatışmaları durdurmayı başardı, ancak silahı tekelinde tutma hakkı meşru görülmese bile devlete saygı duymak isteyen birçok tarafın farklı yönlere çektiği bir bölgede, Hamas'ın silahsızlandırılması, barışı tesis etmeyi amaçlayan bir girişimin uygulanmasının önündebir engel olarak durmayı sürdürüyor.