Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

DEAŞ’lı modacı!

İngiliz genç kız Tareena Shakil, Suriye'de DEAŞ’a katılan ilk İngiliz kadındı. Ülkesine döndü ve altı yıl hapis cezasına çarptırıldı, üç yıl yattıktan sonra ise çıktı. Bugünlerde Instagram ve diğer sosyal medya platformlarında içerik üretiyor, moda ve makyaj alanında profesyonelleşmiş yani günümüzün dijital diliyle ‘fashionistas’ (modacı) olmuş.

Tareen, 2014 yılında İngiltere'deki ailesinden Türkiye'ye gideceğini söyleyerek ayrıldığında yirmili yaşlarındaydı. Ancak Türkiye yerine internet üzerinden yandaş toplayan ve kendisini ‘hilafet devleti’ propagandası ile kandıran DEAŞ’a katılmak için küçük çocuğuyla birlikte Suriye’ye gitti.

Bu genç kızın o sırada hem kendisinin elinde bir silahla hem de çocuğunun makineli tüfek yanında çekilmiş fotoğrafları yayınlandı.

Tareen hapisten çıktıktan sonra sosyal medyada yeni birisi oldu. Kendini modern kıyafetlerle tanıttı, güzelliğini sergiledi ve birkaç gün önce Tik Tok’ta yazdığı gibi ‘istediği her şeyi yapabileceğini’ vurguladı.

Ahmed ve el-Taberani tarafından rivayet edilen bir hadis-i şerif şöyledir:

"Allah, çocukluk yapmayan gence hayret eder.”

Müfessirler burada çocukluğu akıldan, doğruluk ve iyilikten sapma şeklinde yorumlamışlardır. Buna göre, genç erkek ve kızlar, uyuşuk olanlar dışında, fıtrat olarak kendilerini keşfetmeye, maceralar yaşamaya ve inanılmaz olana inanmaya meyillidirler. Bazıları yanlışlarından ders alıp kurtulur, bazıları da akıntıya kapılırlar. Toplumun görevi dikkatli ve ihtiyatlı bir kontrolle bu insanlara karşı hoşgörülü olmak ve onları anlamaktır. Bu, gevşeklik değil, merhametle karışık hikmettir.

Tabii bu, bahsi geçen düşüncelerde uzmanlaşmış veya değişim iddiasıyla ‘manevra yapan’ ama aslında sadece siyasi olarak takiye ve batinilik yapanlar için geçerli değildir. Bu türden insanlar çoktur ve onları dil sürçmelerinden, konuşmalarının soğukluğundan ve gevelemelerinden tanırız. Sosyal medya ünlülerinden birinin geçtiğimiz günlerde çocuklar gibi masum bir ifade takınarak, daha önce Müslüman Kardeşler ve Sururiye gruplarını ‘iyice’ tanımadığını iddia etmesi buna bir örnektir.

Kendini gerçekleştirme arayışı ya da ergenlerin iç sorunlarını DEAŞ, el-Kaide, Hizbullah ya da Husilere katılma şeklinde dışarıya vurmaları, Batılı gençlerin altmışlarda, ellilerde ve yetmişlerde devrimci komünist veya anarşist bohem gruplara katılarak yaptıklarına benziyor. Netflix platformunda Batı'daki dini grupların liderleri hakkında altı bölümden oluşan güzel belgeseli izleyenler, genç kesimin duygusal, politik ve sosyal yönelim bozukluğunun ciddiyetini ve körpe çocukları nereye götürebileceğini anlayacaklardır.

Duygusal alternatifler ve halkı, özellikle de genç erkek ve kızları seferber edecek fikri projeler sunmak, Sahva (Uyanış) hareketinin bir gün bile durmayan seferberliğiyle mücadele ve rekabet etmek için hayati önemde bir mesele ve acil bir gerekliliktir. Zira Sahva yanlılarının yeni sosyal medya platformlarında yeni moda kıyafetler giyinmiş (ama kalben ve bedenen hâlâ Sahvacı) olarak yeniden dirildiklerini görüyoruz.

Alternatifinizi yaratın ve önce düşünceyle, sonra geri kalan şeylerle gençlerinizi anlayın.