Meşal Sudeyri
TT

Hoş geldin Ramazan

Artık mübarek Ramazan ayına girdik, Allah oruç ve ibadetlerimizi hakkıyla eda etmekte yardımcımız olsun. Hadis-i şerifte bildirildiği gibi: Oruç tutan için iki sevinç vardır; birisi orucunu tamamladığında yaşayacağı bayram sevincidir. Diğeri de Rabbine kavuştuğu zaman tutuğu oruç ibadetine ait sürpriz mükâfat sevincidir.

Kuran-ı Kerim'de de şöyle buyrulur: " Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvaya ulaşasınız.”

Oruç, farklı inançlarına rağmen dinlerin ortak olduğu en yaygın ibadetlerden biri olarak kabul edilir. Ancak biçimsel olarak dinden dine farklılık gösterir. Oruç tutma fikrinin hem dini hem de insani mirasta uzun ve tuhaf bir tarihi vardır. Örneğin, geçmişte bazı dinlerin kurallarının mensuplarına bildiğimizden farklı oruç türlerini emrettiklerine inanabilir misiniz? Bu türlerden biri de hiçbir konuda konuşmayıp, susma orucudur. Bu oruç birçok ilkel halk arasında yaygındı. Avustralya'nın yerli halkına göre kocasının ölmesi durumunda bir kadın bir yıla kadar varabilecek süre boyunca susmalıydı. Kuran'da bir ayette bu orucun Yahudi dininde de emredildiği bildiriliyor; “Eğer insanlardan birini görecek olursan (onlara): 'Doğrusu ben, Rahmân için (susma) oruc(u) adadım; bu yüzden bugün hiçbir insanla aslâ konuşmayacağım!' de!”  (Meryem Suresi).

Yahudiler arasında bilinen bir oruç türü de yıkanmamak ve bedeni temizlememektir. Yahudilerde oruç iki türe ayrılır ve bunlardan biri, İslam’daki oruca benzer şekilde şafak vaktinden akşam karanlığına kadar yemeyip içmemek ve cinsel ilişkide bulunmamak şeklindedir.

Bazı dinlerde de hiçbir iş yapmama orucu vardır. Budizm'de negatif enerjiden kurtulmak için her kameri ayın dört günü kötü söz söyleme, şarkı söyleme, dans etme ve makyaj yapmama dahil, her türlü dünyevi işten uzak durarak hiçbir iş yapmama orucu tutulur. Anlamadığım oruç türü ise ölene kadar tutulan oruçtur.

 Bu oruç türü, tedavi edilemeyecek kadar hasta olan Jain dininin takipçilerinin başvurdukları bir eylem. Onlara göre bu tür bir oruç, intihar sayılmaz çünkü öfke, üzüntü veya diğer kötü duyguların etkisi altında gerçekleşmiyor. Bedeni günahlarından kurtarmak için her türlü arzudan arındırmak, inançlarına göre ruhu doğum yörüngesinden kurtarmak ve yeniden dirilişe hazırlamak için maddi her şeyden vazgeçerek dünyadan elini eteğini çekmeye kişinin kendisi karar vermektedir.

Uzmanlar, özellikle Hindistan'da her yıl 200'den fazla kişinin bu şekilde öldüğünü tahmin ediyorlar.

Bu inanılmaz oruç türünün, Hindistan'da Mahatma Gandhi'nin liderliğindeki şiddetsizlik hareketinin üzerinde büyük etkisi oldu. Gandhi, ölüm orucunu fiili bir siyasi ve - kendi iddiasına göre- ahlaki silah haline getirmişti.