İmil Emin
Mısırlı yazar
TT

Putin – Kim: Yeni bir parlak dönem

Pyongyang'da saat sabahın üçü ve Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-Un, sabahın o çok erken saatinde rahat yatağını terk ederek havaalanında büyük misafirini bekliyor.

Kremlin'de yönetimin başına geçtiği 2000 yılındaki ilk ziyaretinden sonra gelen bu ziyaretinde Çar Vladimir Putin, kırmızı halılarla kaplı pistte ilerliyor.  Çiçekler ile süslenmiş, iki tarafında süvarilerin durduğu uzun bir yolda yürüyor. Parlak renkleriyle duvar resimleri ve yüksek sesler onu “Merhaba Putin” diye selamlıyor.

Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim bir keresinde Putin'i "yenilmez silah arkadaşı" olarak tanımlamıştı. Putin, Kim’e üç hediye getirmiş. Rus yapımı lüks bir Aurus limuzini, bir amiral hançeri ve çeşitli çaylar.

Onlarca yıldır Kuzey Kore, Sovyetler Birliği'nin güvenilir bir müttefiki idi, ancak ikincisinin çöküşünden sonra ilişkinin düzeyi zayıfladı. Rusya-Ukrayna savaşının ardından, özellikle Pyongyang'ın büyük miktarda konvansiyonel silah ve mühimmat ile Moskova'nın Kiev ve çevresine yönelik saldırılarına devam etmesini sağlayan çok sayıda balistik füze sevkiyatı şeklinde açık askeri destek sağlamasının akabinde, ilişkiler yeniden güçlenerek aşırı önem kazandı.

Putin ile Kim arasında iki gün süren görüşmelerin ardından, Putin'in ifadesine göre taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğerinin yardım sunmasını öngören bir "stratejik iş birliği belgesi"nin imzalandığı açıklandı.

ABD ve Batı'nın sürekli olarak dünyanın zenginliklerine hâkim olmaya çabaladığını ve bunun çoğulculuk arayışında olan bir dünyada artık makul ya da kabul edilebilir olmadığını düşünen, Putin direniş ekseni diyebileceğimiz şeyi Doğu Asya'da güçlendiren, yeni bir jeo-stratejik değişimle mi karşı karşıyayız?

Putin'in Pyongyang ile ilişkilere bakışını özetleyen olumlu ifadeleri elbette yeni bir iş birliği aşamasını yansıtıyor. Putin, Kuzey Korelilerin ülkesinin küresel bağımsız egemenlik konusundaki yaklaşımını, daha adil, daha demokratik bir dünya düzeninin kurulması çağrısını paylaştığından emin olduğunu belirtti.

Dolayısıyla burada sahne elbette “ideolojik sloganlar” aşamasını aşarak, deyim yerindeyse uluslararası pragmatizmin yollarına ve patikalarına kadar uzanıyor.

Büyüklüğü ve askeri gücüyle Rusya, kendisi ile aynı siyasi görüşü paylaşan müttefiklere ve bir süredir savaşlarda kullanılmayan silah depolarına ihtiyaç duyuyordu. NATO silahlarının Ukrayna'ya aktığı zamanlarda, Pyongyang Rusya için bu konuda bir yardımcı ve destekçi oldu.

Hayatta hiçbir şey bedava olmadığından, bu ortaklık iki ülke arasındaki ticaret ve ekonomik sistemlerin geliştirilmesini de içeriyor. Moskova, iyi bir manipülasyon aracı olarak kullandığı, hatta 21. yüzyılın silahına dönüştürdüğü tahıl ürünlerinin yanı sıra pek çok gıda ve ilaç malzemesi ile Pyongyang'ı destekliyor. Tüm bunlar ev sahibini, Amerikan ve Avrupa yaptırım ve tehditlerinin baskısından ve aşağılamasından kurtarıyor.

Ziyaretin Batılı çevreleri büyük ölçüde rahatsız eden özellikleri sadece bunlar mıydı? Öyle ki, Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre "Rusya ile Kuzey Kore arasındaki iş birliğinin derinleşmesi herkes için büyük endişe kaynağı olmalı" açıklamasını yaptı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise ziyareti, ittifakın Asya ülkeleriyle ortaklığının önemini teyit etmek için bir neden olarak değerlendirdi.

Elbette mesele bunun çok daha ötesinde, zira Kuzey Kore'nin elde edecekleri, Pasifik bölgesindeki stratejik güvenlik denklemini büyük ölçüde değiştirecek. Moskova, nükleer savaş başlıkları, atmosfere yeniden giriş araçları ve belki de kıtalararası balistik füzeler için tasarımlar gibi askeri teknolojinin zirve araçlarını kendisine sunabilir.

Konvansiyonel silahlar açısından Rusya, Pyongyang'ın gelişmiş konvansiyonel silahlarına nükleer enerjiyle çalışan uçaklar ve denizaltılar, askeri keşif uyduları ve fırlatma teknolojisi gibi birçok teknik veya üretim yardımı sunabilir.

NATO, Rusya'nın Kuzey Kore ile stratejik ilişkisinin, Kim Jong-Un'un Amerikalılar ve Avrupalılar ile ilişkileri iyileştirmek konusundaki büyük motivasyonunu kaybetmesine neden olmasından korkuyor. Pyongyang'a doğrudan askeri destek, ABD'nin, Japonya ve Güney Kore'deki müttefiklerini tehdit eden riskleri de artırıyor. Orada konuşlanmış Amerikan kuvvetlerini daha fazla tehlikeye maruz bırakıyor.

Ayrıca, Rusya ile Kuzey Kore arasında resmi bir askeri ittifak, müttefiklerin Kuzey Kore'den gelecek büyük saldırılara veya işgallere karşılık verme konusundaki askeri planlarını karmaşıklaştıracak. Buna ek olarak, Kuzey Kore’yi daha kışkırtıcı davranışlarda bulunmaya da teşvik edebilir.

Yeni ortaklık, Rusya'nın Güvenlik Konseyi'ndeki koltuğunun, Pyongyang'ı kınama kararlarından veya devam eden yaptırımlardan korumak için sağlam bir duvar haline geleceği anlamına geliyor.

Çar, Ukrayna cephesindeki baskıyı hafifletmek için mevkidaşı Kim'i daha fazla saldırganlık politikası uygulamaya mı itiyor?