Politikacılar için her zaman başka bir seçenek vardır; konuşmaya gerek olmadığında konuşmaya da gerek yoktur. Sükût iyi olduğunda neden iyi olanı seçip susmuyorlar? Sayın Halid Meşal, direniş ekseninin kayıplarının “taktiksel”, İsrail'in kayıplarının ise “stratejik” olduğunu söylediği açıklamasını tekrar okudu mu bilmiyorum. Bu iki kelimeyi hayatımda ilk defa okuduğum zamandan şu ana kadar aralarındaki farkı ya da sonucu öğrenmeye çalışıyorum. Ulaştığım tek sonuç stratejinin taktikten daha önemli olduğu. Bu sonuca direniş ekseni geçmişte General Emile Lahud'a daha önce duyulmamış “stratejik başkan” adını verdiğinde ulaştım. Onu vatansever, güçlü ya da adil değil, stratejik başkan olarak adlandırdıklarına göre, strateji daha önemliydi.
Taktik ve strateji ile ilgili birçok konuşma, açıklama ve bildiri okuyup duyuyoruz. Bunların kullanılması, konuşmacının dinleyicisinden veya okuyucusundan daha eğitimli ve bilgili olduğu anlamına geliyor. Ama bunun kayıplar için nasıl geçerli olduğunu, Gazze'nin yerle bir olmasında, İsmail Heniyye suikastında, korkunç ölümlerde, 2 milyon kişinin yerinden edilmesinde, 2 milyondan fazla kişinin açlık ve korku içinde bırakılmasında taktik ve stratejinin nerede olduğunu anlamadım. Sayın Meşal, herhangi bir gösterişten, yapaylıktan, metafordan uzak, halkına ve dünyaya basit, normal, doğrudan sözler söyleyebilirdi.
Siyasi analistlerin sıklıkla yaptıkları gibi akıllı görünmeye gerek var mı? İçinde bulunduğumuz aşama, stratejik ve taktiksel kayıplar ve aralarındaki fark türünden felsefeleri kaldırabilir mi? Kesinlikle hayır. Gazze'de yaşananlar, Gazze ve Filistin meselesinin başına gelenler küçük hatalara izin vermiyor. İnsanların sinirleri, büyük felaketlerin çok daha büyük olduğu zamanlarda gafları kaldırmaz.