Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Ürdün’deki örgüt ve İhvan balığının yakalanması

Ürdünlü yetkililer tarafından birkaç gün önce ortaya çıkarılan silahlı İhvan ağı, sadece Ürdün'de değil bölgedeki İhvan faaliyetlerinde de niteliksel bir gelişmeyi temsil ediyor. Bölgede dememizin sebebi şu: Bu ağ sadece Ürdün'de bulunmuyor; Lübnan, İran ve diğer dış noktalarda da bulunuyor.

Arap ve İslam dünyasındaki İhvan hareketleri arasında temel farklılıklar olduğunu söylemek doğru değildir. Evet, bazen farklılıklar ortaya çıkabilir. Örneğin, 1990'da Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgali sırasında Kuveyt'teki İhvan ile Ürdün'deki İhvan arasında olduğu gibi hararetli bir durum olabilir. Ancak sinirler çabucak yatışır, geçici koşullar ortadan kalkar. Sonuç olarak İhvan mensupları, Hasan el-Benna ve Seyyid Kutub akımlarına geri döner.

Bu bağlamda, yurtdışına kaçan bir grup Mısırlı İhvan üyesinin dün ‘Değişim Hareketi’ adı altında yayınladıkları ve Ürdün kanadının üyelerini kahraman olarak tanımladıkları devrimci bildiriyi anlayabiliriz.

Mısır makamları tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hasm Hareketi üyelerinin başını çektiği Değişim Hareketi, Ürdün kanadı üyelerinin tutumlarını takdir ettiğini ifade etti. Hareket tarafından yayınlanan bildiride, “Onların yaptıkları, Dünya Müslüman Âlimler Birliği İçtihat ve Fetva Komitesi'nin açıklamasında onaylananlarla uyumludur” denildi.

Alarabiya.net'in bir haberinde belirtildiği üzere kaynaklar, Üçüncü Cephe'nin, 2016 yılında Mısır güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen eski lider Muhammed Kemal'e sadık genç grup tarafından yönetildiğini açıkladı. Kemal, özel silahlı komitelerden sorumluydu. İlk kez 2022 sonunda kendisini duyurdu.

Kaynaklara göre bu hareket, Hasm Hareketi'nin kurucularından biri olan ve Türkiye'ye kaçan, aynı zamanda da grubun eskiden sözcülüğünü yapan Muhammed Muntasır tarafından yönetiliyor. Diğer yönetici isimler arasında Mısır Başsavcısı suikastının baş şüphelisi ve ABD'nin terör listesinde yer alan Yahya Musa, Muhammed el-Hami ve Cemal Abdussettar ile Selefi Cephe üyesi Ahmed Mevlana bulunuyor.

Bazı uzmanlar, İhvan grupları arasındaki bu farklılıkların yapay ve rol dağılımı şeklinde olduğunu ileri sürüyor. Her halükârda, bu doğru olsun ya da olmasın, İhvan ve aslında tüm siyasal İslamcı gruplar arasındaki dayanışmanın, kendilerinin de iddia ettiği gibi, tek bir vücut olduğuna şüphe yok.

Özellikle Türkiye ve Batı ülkelerinde yaşayan tüm İslamcı aktivistlerin yorum ve pozisyonlarını incelediğinizde, Ürdün makamlarının tutuklandığını duyurduğu ve bazı üyelerinin itiraflarını yayınladığı Ürdün kanadı hakkında en etkili ifade ve pozisyonları bulacaksınız.

Bununla kastedilen, İhvan grupları ile siyasallaşmış köktendinci gruplar arasında her yerde sürekli bir iş birliği ve dayanışma olduğudur. Öyle ki aralarında silah taşıyanlar, söz taşıyanlar, mevki tutanlar, para tutanlar ve özellikle podcast odalarında mikrofon tutanlar vardır.