İstikrarın anahtarları paslandı; kilitler değiştirilmeli. Gelecek, tarihle hesaplaşıyor. İsrail-İran savaşı bizi yeni bir görüntüyle yüzleştiriyor ve modern hayal gücünün eski gerçekliği ortadan kaldırmanın en hızlı yolu olduğunu doğruluyor.
Savaşların sonuçları artık tanklar, zırhlı araçlar ve toplarla belirlenmiyor. Her savaşın kendi sonuyla biten kendi silahları var. Bu, önceki tüm dünya savaşlarında ve bölgesel savaşlarda da yaşandı.
Çağdaş savaşlara gelince iki kayanın üzerinde duruyorlar; binlerce yıldır var olan ve kadim olan birinci kaya, duvarların arkasından rakibi gözlemleyen istihbarattır. İkinci ve yeni kayaysa, yapay zeka dünyasından gelerek muharebeleri daha hızlı ve daha düşük maliyetle sonuçlandıran bir icat olan insansız hava araçlarıdır (İHA).
İki silahı –istihbarat ve İHA’ları- bir araya getirirsek, kendimizi benzersiz özelliklere sahip yeni bir küresel düzen biçimiyle karşı karşıya buluruz. İstihbaratın eski ve her zaman var olduğu doğru, ancak insansız hava araçları dünyasıyla birlikte daha büyük, daha tehlikeli beceriler kazandı.
Bir sabah, dünya Lübnan'da patlayan “çağrı cihazları” hadisesine uyandı. İsrail, ister savaşçı ister sıradan insan olsun, vatandaşların elindeki basit iletişim cihazlarını kullanıp, yapay zeka aracılığıyla bu cihazların patlamasını sağlayacak sinyali gönderdiğinde, hepsi patladılar ve aynı anda, farklı yerlerdeki binlerce kişiyi öldürdüler veya yaraladılar. Böylece amaca ulaşıldı, kartlar karıştı ve savaşın kuralları değişti. İstihbarat oyunu arkadan güçlü bir şekilde gelir ve zafer, her iki beceriye de sahip olanlarındır. Bu çağrı cihazları hadisesi herkesi kovalayan bir kâbusa dönüştü.
Çağrı cihazları hadisesinin ertesi günü, bu kez telsizlerin patlatılması hadisesi yaşandı ve bu yeni savaş aracının düşmanları yenilgiye uğratmakta etkili olduğunu teyit etti. Onunla birlikte, savaşların sonuçlarının değiştiğini, artık savaş alanları, arenaları veya atmosferlerinin kalmadığını, savaşın hedeflerinden birini gerçekleştirmek için yalnızca bir düğmeye basmanın yeterli olacağını doğruladı.
Çağrı cihazı hadisesinden sonra İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasındaki kuralların değiştiğine inanıyorum. Dahası dünya ülkeleri hemen kendilerini herhangi bir uyarı olmadan takip edip, hazırlıksız yakalayabilecek bu yeni tehdidi araştırmaya başladılar. Oyun, taktik ve strateji dünyasının düşündüğünden daha tehlikeli hale geldi.
İstihbarat ve İHA dünyası jeopolitik sınır tanımıyor. İkamet ettiği belirli bir vatan da yok. Aksine, o tüm gizli dünyaların dünyası. İçeri girmek için izin istemiyor ve kimse onun dışarı çıkmasını engelleyemiyor. Yatak odanızda yanınızda, “cep telefonunuz” şeklinde sizinle birlikte yatabilir. Cep telefonları, uygulamalarda görünmeyen ancak pusuda bekleyen, her hareketinizi ve eyleminizi izleyen ve belki de doğru zamanda sizi yutuverecek kötü amaçlı programlarla donatılabilir.
Napolyon Bonapart, 19. yüzyılın başında geniş Çarlık Rusya topraklarını geçememişti. Adolf Hitler de İkinci Dünya Savaşı'nda aynı toprakları geçememişti. Ancak, küçük bir insansız hava aracı grubu Rusya'nın uçsuz bucaksız topraklarının tamamını kat etti. Ukrayna-Rusya sınırından içeriye 4.500 kilometre kadar ilerledi ve Sibirya'ya ulaştı. Hassas önemde Rus askeri üslerine saldırdı ve Rus Hava Kuvvetleri'ndeki en verimli sistemler olarak kabul edilen stratejik silahlar, füzeler ve bombalar taşımak üzere donatılmış dev stratejik uçakları imha etti.
Burada dikkat çekici olan, İHA ve istihbarat grubunun uzun bir mesafe kat etmesi, Rus askeri üslerinin yakınında pusuya yatması ve emir verilir verilmez saldırıya geçmesi ve Rusya’nın, kimsenin ulaşamayacağını düşündüğü bir yerde saldırıya uğrama sürprizini yaşamasıdır. Elbette, bu daha hassas araçlarla yürütülen hassas bir istihbarat operasyonuydu. Doğru zamanda saldırmak için 18 ay hareketsiz kalması gerekti ve doğru zaman geldiğinde vurdu.
İHA- istihbarat tehdidi büyüyor ve günümüz dünyası için gerçek bir ikilem haline geliyor. 13 Haziran 2025 Cuma günü şafak vakti bize bunu anlatıyor. O an sıradan değildi. Topların veya tankların kükremesini veya geleneksel anlamda uçakların vızıltısını duymadık. Geleneksel savaşların anıları gözümüzün önünde kayboldu.
Tel Aviv'in İHA’ları Tahran'da izlerini bırakıyor. Karanlığın örtüsü altında, modern araçlar kullanılarak yürütülen, aylardır pusuya yatmış, görülmeyen veya fark edilmeyen istihbarat bilgilerinin yönlendirdiği gizli bir savaş yaşanıyor. İsrail, ölümcül oyunu tekrarlıyor ve koordinatlar, bilgiler ve bir takvim temelinde insansız hava araçlarına Tahran'daki güç ve kontrol merkezlerini hedef almaları emirleri veriyor.
İsrail ile İran arasındaki savaş bekleniyordu, ancak savaşın kendisi üzerinde durmuyorum, zira savaşların bir başlangıcı ve kesinlikle bir sonu vardır. Beni en çok etkileyen husus, dünyanın artık İHA’ları ve yapay zekayı kullanan yeni istihbarat dünyasının pençesinde olmasıdır.
Dolayısıyla bu yeni tehdidin doğasını anlamamız, onu ele almamız ve ona hazırlıklı olmamız kaçınılmaz hale geldi; aksi takdirde, bizi tarihin dışına sürükleyecek ve ülkelerimizi İHA doktrinine inanan gruplar veya örgütlerin elinde rehin hale getirecek bir akıntıya kapılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz.