ABD Başkanı Donald Trump, iki tarafı acımasızca suçlamaktan asla vazgeçmiyor: Birincisi, Demokrat selefi Joe Biden ve tüm adamları.
İkinci taraf olan medyaya gelince, Trump'ın kendisine yönelik suçlamaları anlaşılabilir. Zira Amerikan medyası kuvvetli bir güç ve daha da önemlisi, siyasi arenada dün olduğu kadar bugün de aktif ve kamuoyunu etkiliyor.
Anlaşılmaz olan ise Trump'ın “Uykucu Joe” olarak tanımladığı Biden’ı suçlamaya devam etmesi. Halbuki Biden, 21 Temmuz 2024'te, ABD başkanlık seçimlerinden yardımcısı Harris lehine çekildiğini açıkladı, ayrıca, hayatının geri kalanını yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklardan iyileşmeye çalışarak geçiriyor.
Son olarak ABD Başkanı Donald Trump, Ağustos 2021'de Afganistan'dan çekilme sırasında 13 Amerikan askerinin ölümüne yol açan Kabil Havalimanı'ndaki Abbey Gate saldırısının dördüncü yıldönümünü anan bir başkanlık bildirisini imzaladı.
ABD Başkanı, Biden'ın “askerlerin naaşları bayraklara sarılı halde ülkeye geri getirilirken saatine baktığı görüntüsünün, ulusal hafızadaki en utanç verici ve yürek burkan anlardan biri olarak hatırlanacağını” belirtti.
Trump, Alaska’daki Anchorage'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı son görüşmenin ardından da Truth Social hesabından şöyle yazdı: “Yalancı medyanın benimle ilgili gerçeği ne kadar acımasızca çarpıttığı inanılmaz. Benim hakkımda gerçeği yazmalarına veya örtbas etmelerine neden olacak hiçbir şey söylemiyorum veya yapmıyorum.”
Şöyle devam etti: “Joe Biden'ın aptalca ve asla başlamaması gereken savaşı ile ilgili Alaska'da harika bir toplantı yaptım.”
Trump, Amerikan çıkarları açısından tüm sorunlardan selefinin dönemini sorumlu tutarak ve kendisini ve ekibini her türlü hatadan aklayarak abartıyor mu?!
Bu makalenin kapsamını aşan ayrıntılara girmeden, aslında, Biden döneminde ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin yol açtığı felaket ile yine Biden döneminde ABD’nin Ukrayna ve Zelenskiy'nin Rus ayısını kışkırtmasını desteklediği Rusya-Ukrayna savaşı konusunda haklı.
Sadece bu değil, İran'a karşı hoşgörülü olmak, bölgesel genişlemesi konusunda yanıltıcı sinyaller göndermek, ABD’nin Ortadoğu'daki geleneksel müttefiklerini terk etmek gibi Biden'ın ve ondan önce Obama'nın pek çok politikası hakkında da haklı.
Ancak unutmamalıyız ki Trump da Biden'dan önce ABD'nin başkanıydı ve Afganistan'dan çekilmek istiyordu. Biden ile anlaşmazlığı öz değil, yöntem ile ilgili ve ilk döneminde Afganistan'dan çekilmiş olsaydı, yine Taliban Afganistan'ı kontrol ederdi.
Trump ve ekibi sonsuza dek Biden'ı suçlamaya devam edemez. Bunu Biden'ı savunmak için değil, gerçekçilik, mantık ve sorumluluk bilincini savunmak için söylüyoruz.
