Cuma Bukleyb
TT

Düşmanlıklarda ahlaksızlık ön plana çıktığında

Sözlüklerde düşmanlık kelimesi şu şekilde tanımlanır: “çekişme, husumet, münakaşa ve tartışma. Karşılıklılık anlamına gelir ve belirli bir konu veya hak hakkında çekişme ve mücadele etme eylemini ifade eden bir fiildir. Genellikle mevcut veya gizli olmayan bir anlaşmazlıkla ilişkilidir ve belirli bir konu (örneğin hukuki veya edebi bir anlaşmazlık) hakkında da olabilir. Esasında bir açık ve aleni çatışma eylemi veya durumudur. Çoğu durumda düşmanlık “ahlaksızlık” adı verilen daha ciddi bir aşamaya kadar varır. Ahlaksızlık ise “düşman tarafın yalan iddia veya argümanlarda bulunması, karşı tarafa söylemediği veya yapmadığı şeyleri atfetmesi, aleyhine suçlamalar ve kötü şeyler uydurması, iftira atması ve karalaması; yani rakibi taşımadığı kötü nitelikler (onurunu, dinini veya ahlakını hedef almak gibi) veya yapmadığı eylemlerle suçlamasıdır.”        

Çoğu zaman, rekabette ahlaksızlık düşmanlığa neden olur ve rakip, öylece öldürülmeyi hak eden bir düşmana dönüşür.

Özellikle siyasette, farklı çıkarlar ve çekişmeler arasındaki rekabet nedeniyle, düşmanlık genellikle siyasi bağlamından sapar ve kasıtlı olarak ahlaksızlık yoluna girer; rakibin, dini veya ahlaki güvenilirliğini yok ederek ona itibar suikastı düzenlemek amacıyla yalanlar uydurma ve söylentiler yayma yoluna başvurur; yani siyasi rakibi düşmana dönüştürür.

Siyasi suikast hikayeleri yeni değildir; insanlık tarihi kadar eskidir. Siyasi suikastlar birçok farklı biçimde olabilir; en çok kullanılanı rakibi fiziksel olarak ortadan kaldırarak onu saf dışı bırakmaktır. Bazen suikastlar başka yollarla gerçekleştirilir ve bunların belki de en kötü şöhretlisi, medya aracılığıyla bir kişinin karakterini, güvenilirliğini ve itibarını yok etmek için söylentiler uydurmaktır. Bu, en kötü yöntemdir.

Son olarak Libya'da bir medya kuruluşu, Şubat 2011 ayaklanmasından önemli bir isimle yaptığı röportajı yakında yayınlayacağını duyurdu. Duyuruda, söz konusu ismin yayınlanacak olan röportaj sırasında ilk kez açıklanacak bilgiler vereceği ve ülke tarihinin o çalkantılı döneminde, Libya ve diğer Arap ülkelerinden şahıs ve grupların da dahil olduğu perde arkasında neler yaşandığını açıklayacağı belirtildi.

Son birkaç günde ve söz konusu röportajdan önce, Libyalılar, bu isim ile ilgili internette yayınlanan karalayıcı bir kaset ile şaşkınlığa uğradılar ve bu kaset büyük bir infiale ve geniş çaplı tartışmaya yol açtı. Birçok yerel yorumcu ve teknoloji uzmanı, kasetin yapay zeka kullanılarak oluşturulduğunu teyit etti. Üretken yapay zeka ve deepfake gibi modern teknolojilerin siyasi manipülasyona yeni ve daha tehlikeli bir boyut kattığını açıkladı. Bu araçlar, “ahlaksız düşmanın” yalnızca yalanlar uydurmasına değil, aynı zamanda bunları görsel ve işitsel olarak somutlaştırmasına da olanak tanıyor. Sözlü uydurmaları, ortalama bir insanın ayırt etmesi zor olan uydurma “fiziksel kanıtlara” dönüştürme imkânı sunuyor. Bu ise itibar suikastının etkinliğini o kadar artırıyor ki, rakibe kendini savunacak hiçbir fırsat bırakmıyor.

Bu önleyici hamle tamamen kökensiz değil ve arkasındakiler, bu kişinin ifşa edeceği ve büyük olasılıkla siyasi çöküşlerine neden olacak suçlayıcı bilgilerden zarar görecek olanlardır. Sorun şu ki, ifşa edilecek bilgilerden zarar görecek ve dolayısıyla kasetin arkasında olduğundan şüphelenilecek birçok taraf var ve bunların çoğu, olaylar sırasında Libya'da nüfuz elde etmek amacıyla, medyada bu şahsın yanında görülmek için birbirini itekleyerek yarışıyordu.

Kasetin, röportajın yayınlanmasından hemen önce yayınlanması, iki olayın birbiriyle bağlantılı olduğu ve iyi uygulanmış bir önleyici saldırı olduğu inancını güçlendiriyor. Libya gibi muhafazakâr bir ülkede, siyasi bir düşmanlıkta böylesine ileri bir teknolojinin kullanılması, kaseti hazırlayanların da çok iyi anladığı gibi, feci sonuçlara yol açar. Bu, önceden planlanmış bir suç eylemine denktir ve düşmanlıkta ahlaksızlığın zirvesini temsil eder. Çekişmenin rakibi devirmeyi amaçlayan ve her türlü yolun mubah görüldüğü varoluşsal bir savaşa dönüştüğünü kanıtlar.