İmil Emin
Mısırlı yazar
TT

MAGA: Ayrılığın sonlandırılması mı yoksa koalisyonun sonu mu?

Geçtiğimiz pazar günü Arizona'daki Phoenix şehrinde, bu yıl öldürülen Charlie Kirk'ün 2012'de kurduğu “Turning Point USA” kuruluşunun ilk zirvesi olan “America Fest” konferansı sona erdi.

Turning Point kuruluşu, Amerikan iç siyasetinin diyalektiğinde önemli ve sağ kanat için etkili bir güç gibi görünüyor. Zira kuruluşun ülke çapında geniş bir gönüllü ağına sahip olması, adayların destek toplamak için halk tabanının enerjisine güvendiği erken ön seçimlerin yapıldığı eyaletlerde ciddi bir destek sunabiliyor.

Kuruluşun son konferansı, Kongre Üyesi Marjorie Taylor Green gibi eski “ABD’yi Yeniden Harika Yap” destekçilerinin Başkan Trump'ı dış ilişkilere öncelik verdiği için eleştirmesinin ardından “MAGA” hareketi içinde ortaya çıkan ayrılığı bitirme girişimi miydi?

Bu büyük ölçüde doğru olabilir, ancak bu durum, etkinliğin bir yandan ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'i yaklaşan ABD başkanlık seçimleri için seçilmiş bir yüz ve Cumhuriyetçi aday olarak sunmak için incelikli şekilde erken bir fırsat sağladığı, diğer yandan ABD'nin dogmatik yüzünü kaba olarak sergileme fırsatı sunduğu gerçeğini de ortadan kaldırmıyor.

MAGA yıldızları arasındaki iç anlaşmazlıklar ve çekişmeler, özellikle Tucker Carlson, Steve Bannon, Megyn Kelly ve Donald Trump Jr.'ın yanı sıra, varlığı ve güçlü kişiliğiyle bir köşe taşı gibi görünen Charlie'nin dul eşi Erica Kirk'ün de aralarında bulunduğu sembol isimlerin varlığını gölgede bırakmış gibi görünüyordu. Etkinlik, inancın, özgürlüğün ve Charlie Kirk'ün ortak mirasının güçlü bir kutlaması olarak tanımlandı.

 MAGA hareketi içindeki bölünmeler, özellikle genç muhafazakarlar arasında belirgindi. Çarpıcı ve belki de tehlikeli olan husus, İsrail'e duyulan derin güvensizliğin sahnenin temel noktası olmasıydı. Tucker Carlson, Megyn Kelly ve Caldis Owens, Tel Aviv'e açıkça düşman demeyelim de muhalif bir cepheyi temsil ediyor gibi görünüyordu. Bu durum, Amerikan iç siyasetinde komplo teorilerini reddeden muhafazakar politikacı Ben Shapiro ile keskin bir tezat oluşturuyordu.

“Turning Point” zirvesinde Amerikan sağ kanadı açıkça parçalanmış, üç farklı kampa bölünmüş görünüyordu; aşırıcılığa yakın sert bir sağ kanat, nispeten ılımlı muhafazakar sağ kanat ve geleneksel sağ kanat.

En tehlikeli unsur, bugün MAGA önderliğindeki Amerikan sağ kanadının hayallerinin çarpıp paramparça olduğu bir kaya parçası olan geleneksel sağ kanat düşüncesidir. Şu anda Ohio valiliği için yarışan Hint kökenli eski başkanlık adayı Vivek Ramaswamy konuşmasında bu düşünceye karşı çıktı.

Bu düşünce son derece tehlikeli ve özellikle internet üzerinden sağcı çevrelerde hızla yayılıyor, Anglo-Sakson olmayan Amerikalıların neredeyse saf Amerikalı olmadığı fikrine dayanıyor. Bu, ırksal kotaya dayalı tehlikeli bir ayrımcılık biçimi, Amerikalılar arasında büyük bir ayrılık faktörü ve yakın gelecekte kaçınılmaz olarak iç çatışmaya yol açacak bir sınıflandırmadır. Tucker Carlson bu düşünceyi çürütmeye çalışarak, bunu sadece bir yanılsama olarak nitelendirdi, ancak birçok kişi bunun sahada yaşanan bir gerçeklik olduğuna inanıyor.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance, özellikle beyaz veya siyah, zengin veya fakir, genç veya yaşlı, kırsal veya kentsel, tartışmalı veya biraz sıkıcı olmalarına bakılmaksızın ABD'yi seven herkes için “MAGA”da yer olduğunu belirten açıklamalarıyla, kendisini bugünün ABD’si için modern bir erime potası olarak başarıyla sundu.

Erica Kirk, J.D. Vance'i Trump'ın “Önce ABD” hareketini sürdürebilecek ABD'nin yüzü olarak değerlendirdi. Bununla birlikte, Vance, Trumpvari yaklaşımını, partiyi nesillerdir karakterize eden sınırlı hükümet, iş dünyası yanlısı ve düşük vergiler gibi geleneksel ilkelerden bir sapma olarak gören Cumhuriyetçi Parti içinden açık bir muhalefetle karşı karşıya.

Zirvenin, Amerikalılar arasında endişe yaratan ve ABD’nin laik yoksa sivil bir devlet mi olduğu konusundaki çözümsüz tartışmayı derinleştiren belirli bir yönü var mıydı?

J.D. Vance, “dogmatik papaz” gibi bir konuşma yaptı ve ABD'yi kesin bir şekilde Hristiyan bir devlet olarak ilan ederek tartışmalara noktayı koydu. Bu ton, katılımcılar ve özellikle de gençler arasında güçlü bir yankı uyandırdı. Bu arada, Trump'ın eski danışmanı Steve Bannon, ABD'nin yeniden vaftiz edilmesi gerektiğini belirtti. Ulusal İstihbarat Konseyi Direktörü Tulsi Gabbard, ABD içinde siyasi bir ideoloji olarak İslam tehdidi hakkında Huntingtonvari bir konuşma yaptı.

Festivalin açığa çıkardığı bölünmeler, MAGA hareketini güçlendirecek bir tartışmaya mı yol açacak, yoksa iktidardaki koalisyonunu parçalayacak ve yaklaşan ara seçimlerde Demokratların zaferine ve ardından Beyaz Saray'a dönüşüne zemin hazırlayacak bir iç savaşı mı ateşleyecek?