Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Ruhullah Zem: Şok edici bir Fransız skandalı

İranlı muhalif gazeteci Ruhullah Zem’i hatırlıyor musunuz? Aldatılıp Fransa’dan Irak’a gelmesi sağlanan ve oradan da İran’a kaçırılan, 22 Aralık 2020’de asılarak idam edilen o adamı hatırlıyor musunuz?
Zem, Telegram uygulaması üzerinden yayın yapan ve sosyal medyada 1 milyondan fazla takipçisi bulunan “Amadnews” kanalının müdürüydü. Amadnews, Tahran'ın, kendisini İran şehirlerindeki "protesto gösterileri sırasında şiddet çağrısı yapmakla" suçladığı şikayete yanıt olarak 2018’de kapatılmıştı.
Bunları herkes biliyor ama şok edici yeni ayrıntıyı, İran uzmanı gazeteci Mesud Zahid AlArabiya.net sitesinde yayınladığı haberde açıkladı.
Mesud bize Farsça yayın yapan bir internet sitesinin (Rouydad 24), eski bir İran istihbarat subayı olan Ekber Huş Koşak ile yaptığı röportajda Ruhullah Zem trajedisi hakkında şaşırtıcı ayrıntıları açığa çıkardığı bilgisini veriyor.
İran istihbaratından ayrılmış bu eski yetkili ne mi söylüyor?
Dinleyin bakalım ne söylüyor; Suriye'deki İranlı milisler (onlara direnişçi diyor) Avrupa ülkelerinden gelen birçok DEAŞ militanını yakalamışlardı. Aralarında yüzlerce Fransız da vardı ve daha sonra yakalanan Fransızlardan birinin aralarına sızmış yüksek rütbeli bir Fransız istihbarat yetkilisi olduğu ortaya çıktı.
Koşak şöyle devam ediyor; “Bunun üzerine Fransız istihbaratı İran istihbaratı ile temasa geçerek bu kişinin üst düzey yetkililerden biri olduğunu ve direniş gruplarından (İran yanlısı milisler) biri tarafından yakalandığını iletti. Bu gruplarla bağları olduğu için İran’dan devreye girerek serbest kalmasını sağlamasını talep etti. İran tarafı aramalara başladı ​​ve Fransız istihbaratının aradığı kişinin düşük rütbeli değil, oldukça yüksek rütbeli biri olduğunu keşfetti.” Eski İranlı güvenlik yetkilisi şunu da ekliyor: "İran istihbarat yetkilileri Fransız mevkidaşlarından üst düzey yetkilileri ile Ruhullah Zem'in takas edilmesini talep ettiler." Savaş ve istihbarat mücadelesi mantığı ile bakıldığında buraya kadar her şey kabul edilebilir, ama asıl şok edici ayrıntı bundan sonra geliyor ve Koşak; “İki ülkenin istihbaratları iyi iş birliği yaptı ve Ruhullah Zem’e eşlik eden iyi bir kaynağı olan Devrim Muhafızları istihbaratı operasyonu iyi planladı” diyor.
Haberin kaynağı ve sorumlusu İranlı site Rouydad 24, ancak bunda şaşılacak bir yan yok, çünkü karanlık odalarda bu tür anlaşmaların gerçekleştiği biliniyor. 1979'daki Humeyni darbesinin başarısından bu yana Batılı ülkeler ile İran arasında görünürde olup bitenler ile gizli odalarda olup bitenler aynı değil.
İstihbarat dünyası ve bu dünyanın efendilerinin davranışları, durgunlukla şekillenmiş ve demirle dokunmuştur. Bu dünyada merhamet ve ahlaki standartlar yoktur.
Gelgelim mesele, istihbarat servislerinin oportünizminin ve gaddarlığının ötesine geçerek Humeyni rejimine karşı etiksiz bir Avrupa-Amerikan yaklaşımını ortaya çıkarıyor. Lübnanlı “el-Şiraa” dergisinin Kasım 1986’da hakkındaki ilk haberi yayınladığı İran-ABD Kontra Skandalını kim unutabilir. Bu haberi Beyaz Saray’ın başlattığı 3 soruşturma takip etmişti. Bu skandal Humeyni’nin büyük sloganı; “Büyük Şeytan ABD’ye ölüm”ün güvenirliğini sarsmıştı. 
Fakat eski İranlı yetkili doğruyu söylüyorsa son Paris skandalı, çok daha çirkin ve iticidir. Avrupa ikiyüzlülüğünün Fransız versiyonudur.