İmil Emin
Mısırlı yazar
TT

Putin ve önleyici nükleer savaş

Türkiye ve Suriye'yi vuran depremin tozu ve trajedisi arasında, Rusya-Ukrayna ihtilafının gelişmeleri son günlerde geri planda kaldı. Ancak işin iç yüzünü bilenler, karların eriyeceği gelecek bahara yakın, savaşın ürkütücü gelişmelerin eşiğinde olduğunu biliyorlar.
Dünya önleyici veya proaktif savaş terimini Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra tanıdı. Bu terim özellikle ABD Başkanı George W. Bush yönetimi sırasında, o zamanki ABD tasavvuruna göre, teröre karşı savaş sırasında pekiştirildi.
Kimse bu terimin 20 yıl içinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yakın zamanda gündeme getirildiği gibi nükleer silah saldırı için de kullanılacağını hayal etmemişti. Mesele nedir? Nasıl bir seyir izliyor? Kader neden ona böyle bir seyir izlettirdi?
Putin geçtiğimiz günlerde ülkesinin nükleer silahlarını önleyici bir saldırıda kullanmaması halinde, bunları nükleer bir saldırıya karşılık vermek için de kullanamayacağını, çünkü Rusya'ya karşı bir nükleer saldırıdan sonra silahları etkinleştirme olasılıklarının çok kısıtlı olacağını belirtti.
Burada akla şu soru geliyor: Putin, Amerikan askeri düşünce tarzını Washington’a karşı mı kullanıyor?
Washington, tarihsel olarak, önleyici saldırı kavramını belirginleştiren ve aynı zamanda düşmanı silahsızlandırmayı amaçlayan saldırı sistemlerini geliştiren ülke olmaya devam ediyor.
Putin, ABD’nin güvenliğini sağlamak için tasarlanan Amerikan askeri stratejilerini benimseyen adam haline geliyor ve bu da bugün ve gelecekte onu bir karşıt tehdide dönüştürüyor.
Gözlemciler, özellikle de askeri uzmanlar şunu sorguluyor: Nükleer silahları yalnızca ülkenin varlığını savunmak için, özellikle de Rusya'ya yönelik bir nükleer saldırıya yanıt olarak kullanacağını defalarca deklare ettikten sonra Putin neden ülkesinin askeri doktrinini değiştirmenin kapılarını sonuna kadar açtı?
ABD'nin Rusya'ya yönelik niyetleri açık görünüyor ve bunu ne gizliyor ne de lafı dolandırıyor. Bunun son göstergesi de Biden'ın Kongre'de yaptığı Birliğin Durumu Konuşması sırasında hazır bulunan Ukrayna'nın Washington Büyükelçisi Oksana Markarova'ya hitaben söylediği şu sözlerdi::
"Ne kadar sürerse sürsün yanınızda olacağız... Milletimiz sadece Avrupa'da değil her yerde daha fazla özgürlük, onur ve barış için çalışıyor."
Bu sözler rastgele söylenmedi ve tüm hızıyla devam eden lojistik operasyonlarla pratiğe dökülüyor. Şimdi Ukrayna gelişmiş Batı silahlarıyla, vahşi İngiliz "Challenger 2" ve savaş alanlarındaki ölümcül Amerikan "Abrams", Alman "Leopard" tanklarla donatılıyor. Putin, Leopard tanklarının savaş alanındaki varlığını, İkinci Dünya Savaşı'ndan yaklaşık 80 yıl sonra Nazizm'le yeniden bir yüzleşme olarak değerlendirdi. Putin, yaklaşan bahar savaşından önce Amerikalılara net bir mesaj veriyor gibi görünürken gözlemciler kafaları karışık bir halde şunu soruyorlar: Gerçekten ciddi mi yoksa bu caydırıcı bir açıklama mı?
Otuz yıl önce, ABD ve Avrupa'nın Sovyetler Birliği'ne karşı kazandığı zafer ve kendisine bağlı cumhuriyetlerin dağılmasından sonra, Macar asıllı ABD’li milyarder George Soros, Ukrayna'dan stratejik bir insanlık kuluçka merkezi olarak bahsetmişti. NATO'nun daha önce olanlara benzer bir amaç için, yani Ruslar arasında iç savaş ruhunu kışkırtmak, Rusya’yı bölgelere ve farklı ırk, inanç ve ideoloji temelinde bölmek için Ukrayna’nın Rusya Federasyonu’nun sırtındaki bir hançer olarak kullanacağını belirtmişti. Ukrayna topraklarındaki askeri sahneye bakan herkes, NATO'nun sahada yüzde 70 ile 80 arasında değişen oranlarda Amerikan ve Avrupa silahlarına sahip askeri oluşumlar bulmaya çalıştığını anlayacaktır.
Rus askeri uzman Vladislav Shurygin, yakın gibi görünen bir sonraki bahar savaşının Amerikalılar için Ukraynalılardan daha önemli olduğunu iddia ediyor. Shurygin’e göre nedeni de Washington'ın Rusların gelecekte kullanabilecekleri taktikleri öğrenmek ve onlara yönelik karşı önlemler formüle etmek arzusudur. Amerikalılar, Rusya tarafından işgal edilen toprakların dörtte birinden fazlasını geri alamadıkları ve tüm askeri teçhizatlarının yüzde 80'i imha edildiği için bahar savaşının Ukraynalılar için son olabileceğini düşünüyorlar. Askeri yığınağa ve Washington'dan Kiev'e akan ve akmaya devam eden milyarlarca dolara rağmen, Washington, Moskova'yı yenmenin neredeyse imkansız olduğunun farkında. Zira hiçbir nükleer güç askeri bir çatışmada mağlup edilemez. Bu nedenle örneğin Amerikalılar, Ukraynalıları "F-16" ve "F-22" türü gelişmiş savaş uçaklarıyla donatma fikrini reddettiler. Aynı şekilde Ukraynalılar balistik füze istediklerinde de "hayır" cevabını verdiler.
NATO ekseninin konvansiyonel silahlar açısından Rusya'dan üstün olduğu da dahil olmak üzere sahadaki askeri gerçekler açık. Bu da Çar Putin'e nükleer silah kullanmak dışında çok az seçenek bırakıyor.
Putin'in önleyici nükleer saldırıyla ilgili açıklamalarının gizli kodunu kim çözebilir?
Cevabı, en önemli çağdaş Rus siyasi analistlerinden biri olan Aleksandr Nazarov veriyor. Ona göre Putin, bilhassa her durumda Ruslara karşı nükleer silah kullanmaya her zaman hazır oldukları için Anglo-Saksonlara güvenmiyor. Zira onlar için insanlık sözcüğü onların esenliği söz konusu olduğunda içi boş bir sözcük.
Nazarov'un sözleri, Amerikan ulusal güvenlik stratejisinde var olan ve ona dayanan bir mantık. Washington, yalnızca varoluşsal bir tehdide yanıt vermek için değil, aynı zamanda dost olmayan ülkelerin karar alma süreçlerini etkilemek için öncelikli olarak nükleer silahları kullanmakta istekli olduğunu açıklamaktan çekinmiyor. Ruslar, en geç iki yıl içinde Amerikalıların hipersonik silahlara sahip olacaklarının farkındalar. Bu başlıklar Kiev'e yerleştirildikten sonra, Moskova'nın şehirlerinin ve metropollerinin merkezinden 2-3 dakika uzakta olacaklar. Bu nedenle fırlatıldıklarında, Rusya'nın herhangi bir karşı nükleer yanıtı boşuna ve etkisiz olacak.
Moskova - Putin nihai bir çatışmaya mı girmeye karar verdi?
Putin Perşembe günü havacılık sektörü temsilcileriyle yaptığı görüşmede, Rusya'nın herhangi bir askeri harekat başlatmadığını aksine bitirmeye çalıştığını açıklamıştı.
Putin'in önleyici nükleer saldırılarla ilgili önceki açıklamalarının ardından son açıklamaları, Rusya Devlet Başkanı’nın gece yarısı çalmadan önceki son çeyrek saatte farklı bir gidişat için son bir pencere açtığı izlenimi veriyor.
Avrupa Parlamentosu Başkanı'nın Kiev'e uzun menzilli füzeler ve savaş uçakları temin etme yönündeki açıklamaları ışığında Çar, bu girişiminde başarılı olabilecek mi?