Bu yazı, fazilet ayı Ramazanı selamlama yazısından ibarettir. Yüce Allah bu kutsal ay için kitabında şöyle buyurur, ”Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı”.
Yine bir başka ayeti kerimede şöyle buyurur, “Yeryüzündeki bütün canlılar, gökyüzünde iki kanadıyla uçan bütün kuşlar, tıpkı sizin gibi toplumlardır (ümmetlerdir)”
Seçkin Avustralyalı Doktor Porter’ın yazdıkları da bunu desteklemektedir. Doktor Porter, orucun hayvanlar âleminde, hem kuşlar hem de böcekler arasında yaygın bir uygulama olduğunu vurgulamaktadır.
İnsanlara gelince; eski Mısırlıların bayramlarında oruç tuttukları bilinir. Yine Hindular da bazı günler oruç tutarlar. Hatta bunu kendini küçük düşürme ve bedeni yorma derecesine vardıracak kadar abartmışlardır.
Araplar bile cahiliye döneminde, nefislerini terbiye edip arzu ve şehvetlerinden arınmış olarak düşmanları ile karşılaşmaya hazır olsun diye savaştan önce yemek yemeyip, cinsel ilişkiden kaçınarak oruç tutarlardı.
Bu ibadet büyük semavi dinlerin kutsal kitaplarında da zikredilir. Tevrat’ta oruç zorunlu bir ibadettir ve dindar Yahudiler hala oruç tutarlar.
Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın, Hz. Meryem’e oğlu Hz. İsa’yı dünyaya getirdiğinde şöyle buyurduğu zikredilir, ”Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, ‘Şüphesiz ben Rahman’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım’ de.”
Bu nedenle dindar Hıristiyanlar hala yaklaşık 40 gün oruç tutarlar.
İslam’da ise oruç, dinin onsuz eksik kalacağı bir ibadet ve İslam’ın dayanaklarından biridir. Yine İslam’ın beş şartındandır ve onu inkâr eden kâfir, hiçbir özrü olmadan terkeden ise fasık kabul edilir.
Allah, hicretin ikinci yılında Müslümanlara orucu farz kılmıştır. Oruç, hicretten 18 ay sonra kıblenin Kâbe’ye çevrilmesinin ardından farz olmuştur.
Bilmeyen ya da bilmezlikten gelmek isteyen herkes bilmelidir ki; İslam’da oruç, sadece yeme ve içmekten kesilmek değil kötü olan söz ve davranışlardan uzak durmak, Müslümanların arınmak ve nefislerini terbiye etmek için oruç sırasında şehvet ve arzularını terk etmeleridir. Bunun yanında oruç, toplumun üyeleri arasındaki kaynaşmayı arttırır ve birbirlerine daha çok kenetlenmesini sağlar. Çünkü oruçlu kimse aç ve yoksul kardeşlerinin halini anlar. Bu nedenle Ramazan, sadaka, ihsan ve iyiliklerin arttığı aydır.
Bu fazilet ayında ne yazık ki bazı kimselerde gördüğümüz ve tanıklık ettiğimiz israf, savurganlık ve açgözlülüğün ise en yüce manaları ile oruç, ahlak, edep ve insanlık ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
Her yıl bu ayın yaklaşması ile bu tür sözler söylenir ama bu gibi insanları pek etkilemez. Bizimde elimizden, “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” demekten başka bir şey gelmiyor.
TT
Anlamayana davul zurna az
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة