Francis Fukuyama’nın kitaplarına baktı: Siyasi Düzen ve Siyasi Çürüme, Kör Nokta, Ulus İnşaası, Büyük Çözülme, Devlet İnşaası, Tarihin Sonu mu… Ciddi bir kitap setiydi.
Samuel P. Huntington: Medeniyetler Çatışması, Üçüncü Dalga, Bin Bir Küreselleşme, ABD’nin Ulusal Kimlik Arayışı, Asker ve Devlet, Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması... Çok tartışımalar yaratan Huntington ve tezlerini Fukuyama'nın çalışmaları ile birlikte irdelemeye alınca stablo ilginç hale gelmişti. Zbigniew Brzezinski’nin Büyük Satranç Tahtası kitabının bölgesel tezlerinin Fukuyama ve Huntington’ın küresel tezleriyle sentezlenince ortaya çok iyi örülmüş küresel hegemonyanın yeniden kurulması için stratejik bir klavuz çıktığını farketti.
John Bellamy Fosler, Noam Chomsky, George Friedman, Gordon R. Sullivan, Michael V. Harper’in kitaplarıyla ve daha onlarca müthiş içerikli kitaplardan aldığı notlara baktı. Özellikle Francis Fukuyama ve Samuel P. Huntingon ve Zbigniew Brzezinski’yi bir kenara ayırdı. Bunlara bir kez daha bakılmalıydı.
İdeolojilerin, dinlerin, demokrasilerin, jeopolitiğin ve jeostratejilerin evrilmesini, içerik ve anlam yitim ve kaymalarını ve sonunda önemlerini kaybetmelerini irdeledi.
ABD’nin entelektüel “as”ları muazzam bir küresel hegemonyanın yeniden kurulması rehberi hazırlamışlardı.
Tarihin Sonu (yani bugüne kadarki tarih literatürünün ve anlayışının üstü çizilerek ) getiriliyor ve doğal olarak yeni ulus ve devlet inşaalarının rehberleri de küresel ve aynı zamanda yerel hedef kitleye arz ediliyordu.
"Umut bir yöntem olamaz" analizi ile de ABD askerî kompleksi yeniden tanımlanarak, ABD askeri minimize moral değerler ve maksimize bilim ve teknoloji profilli karakteriyle bir kaç level atlatılıyordu. Bir nevi cyborg türü asker ABD ordusunu oluşturacaktı.
George Friedman gibi stratejist think tank üstatları yeni konseptin stratejik ataklarını yaparak jeopolitik ve jeostratejik peyzaj mimarlığı ile devletleri şaşırtmaktaydılar.
Fukuyama ve Huntington esas olarak gerekli ideolojik, siyasal, kültürel, dinsel, askerî, tarihsel, kültürel ve akademik çevre düzenlemesini yaparken de Huntington "medeniyetler çatışması" olgusunun ancak Fukuyama’nın yaptığı entelektüel teorik ve epistemolojik temizlikten sonra mümkün olabileceğini ortaya koyuyordu. Saklı, gizli, gizemli ve ulusal güvenlik sırrı yoktu: Küresel bir güç olarak entelektüel, ideolojik, tarihsel, kültürel, dinsel, ekonomik, askerî ve diplomatik meydan okumayı heceleyerek ve anlaşılır biçimde yapmaktaydı.
Birden Paul Krugman'ı anımsadı, "Azalan Beklentiler Çağında İktisadî Eğilimler ve Önemsizleşen Refah" kitabını sanki bu günler için yazmıştı. Krugman bilişim kuşağının sosyalist tabldot servisinin Batılı versiyonu olan ve olağanüstü bir fast food yaratıcısı MC Donald's besinleri ve bilgisayar ekranıyla oluşan refahsız yaşamı gözlemiş ve açlık sınırı üstü, yoksulluk sınırı altı gibi ekonomik düzeye sahip prekarya sınıfının yeni ekonominin "yüzü" olduğunu saptamıştir. Bu saptama Ukrayna-Rusya askerî ve jeostratejik sorununun yarattığı enerjisiz "yeni" Avrupa ve Batı için "Azalan Beklentiler Çağında İktisadî Eğilimler ve Önemsizleşen Refah" çözüm olabilir miydi?
Yüksek refah toplumunun erken yeni süper güçlerle mücadele etmesi mümkün müydü? Krugman'ın böyle bir soru ve soruna yanıt aramadığı açıktı. Fakat kitabı tam da ABD, Avrupa ve genel olarak Batı'nın refah yitimini stratejik bir güce dönüştürmek için ideal olabilirdi.
İbni Haldun’un Mukaddime kitabına yapıştırdığı postitde "Bedevi Toplumlar Hazeri (yerleşik ve müreffeh) toplumlara galip gelirler" yasası sürekli çalışır mı yazılı notunu gördü. Birden Rambo filmleri serisi gözünün önünde belirdi. Afganistan'da bedevi ( kırsal) topluluklarla yüksek savaş teknolojileri ve adı konulmasa da cyborg Rambo sentezi Sovyet savaş makinesini yenmişti. Her arazi ve iklim koşulunda
yaşayan ve savaşan tasarım halindeki cyborg Rambo her hal ve koşulda muazzam savaşıyor ve hiç bir çağdaş nesne, yiyecek içecek ve giyecek istemiyordu. Bir orduya bedel cyborg Rambo profili belki önümüzdeki süreçte "teknolojik bir harika" olarak ordularda özellikle ABD ordusunda daha somut görünür hale gelebilirdi.
Paul Krugman'ın "Azalan Beklentiler Çağında İktisadî Eğilimler ve Önemsizleşen Refah" kitabından aldığı notlar ABD toplumunun bir kısmının sistemli bir refah kaybı yaşadığını analitik olarak saptıyordu Evet Avrupa ve Batı'nın aradığı bilim adamı Prof. Dr. Paul Krugman olabilirdi.
Kitaplıkta "Çöküşe Giden Yol" kitabını da görünce ABD istihbarat kompleksinin lider danışmanı James Rickards’ın ABD’nin ekonomik ve finansal toparlanışı ve yeniden küresel ekonomik hegemon da olması için yapılacakları zaten yazmış olduğunu düşündü.
James Rickards, Francis Fukuyama ve Samuel P.Huntington, Paul Krugman, George Friedman, şeytanın avukatı Noam Chomasky ve bir de ABD’nin davranışsal sosyologları ABD’nin yeniden küresel hegemonyasını nasıl kuracağını zaten açık açık dünya kamuoyuna arz etmişlerdi.
ABD’de "Azalan Beklentiler Çağında İktisadî Eğilimler ve Önemsizleşen Refah" kitabının yazarı Paul Krugman, Avrupa’nın ve Batı'nın kurtuluş reçetesini bilerek veya bilmeyerek neredeyse yirmi yıl önce yazmış mıydı?
Kan, gözyaşı ve yoksulluk verebileceğini İngilizlere beyan eden Winston Churchill bunu savaş ortamının eşiğinde yapmıştı.
Şimdi Alman Şansölyesi Olaf Scholz Almanlara, Macron Fransızlara ve diğer Avrupa liderleri de halklarına,"azalan beklentiler çağına girdik, refah önemsizleşiyor, ABD’de prekarya diye yeni bir sınıf doğdu, onlar gibi yaşayalım" mı diyecekler?
Bir anda yükselen ekonomiler dışında özellikle Batı’da refahın önemsizleşmesi ABD, AB ve Batı’ya Çin ve Rusya karşısında rekabeti dengeleme ve hatta rekabet üstünlüğü verir miydi?
Bu durumda dalga dalga Avrupa’ya gitmeye çalışan mülteciler için ne tür bir sosyal ve ekonomik ortam oluşacaktı. Avrupa’ya akan mültecilerin "refah düzeyi" zaten yoktu. Bu zaten olmayan refah düzeyleri ile mülteciler Avrupa’ya daha adapte olurlar ve oradaki AB vatandaşlarının adaptasyon yetenekleri sebebiyle hışmına uğrarlar mıydı?
Ukrayna -Rusya arasındaki jeostratejik sorunun Avrupa’daki semptomları neler olacaktı?
Avrupa, Balkanlar, Doğu Akdeniz ve Ön Asya’da hiç öngörülmedik trajediler mi yaşanacaktı?
“Tanrı’nın "Azalan Beklentiler Çağında İktisadî Eğilimler ve Önemsizleşen Refah kitabını Paul Krugman'a yazdırmış olması olağanüstü bir lütuf olabilir, Avrupa ve Batı için” diye düşündü.
Avrupa da refahın önemsizleştirilmesi Rusya'nın doğalgaz ve petrol stratejilerini nasıl etkilerdi? İnsanlar mutlaka "kovuldukları" cenneti yeryüzünde yaratmak hedefinde oldukları için refahın önemsizleştirilmesi belki konjonktürel olabilirdi.
OECD, IMF ve Dünya Bankası verilerine baktı. Önemsizleşen refah Avrupa ve Batı için yeni strateji olabilir miydi? Bu tür durumlarda "önlemler paketini" halka kolayca kabul ettirmek için enerji sorunu abartılmış olabilirdi. "Umarım öyledir" dedi.
Ermenistan, Azerbaycan kronik sorunu yanında yine kronik Afganistan, İran, Irak, Suriye, Yemen, Lübnan ve Libya sorunları olduğunu görünce Francis Fukuyama’nin yeni "ulus inşaası" ve "devlet inşaası" kitabını bir daha anımsadı.
Pakistan'da, Hindistan'da ve Güney Doğu Asya’daki olası ve bir anda nüksedecek etnik, dinsel, jeopolitik ve jeostratejik ihtilaf sahaları başını döndürdü. ABD hazırdı. Bu hazırlığı da neredeyse otuz senedir dünyanın gözü önünde yapmıştı.
ABD entellektüel aklı yeni ulus inşaaları başta olmak üzere “ideolojik, dinsel, kültürel, ekonomik, diplomatik, askerî, sosyolojik ve daha birçok alanda küresel olarak ne yapacağız” sorusunu sormuşlar ve yanıtlarını da üstelik kitap olarak yayımlamışlardı.
Sabah olunca Paul Krugman'i mutlaka aramalı "Paul bu refahın önemsizleş(tiril)mesi saptama ve öngörünü nasıl yazdın? Böyle muazzam bir kitap Avrupa, ABD ve Batı'nın yeni ‘İncil’i olabilecek türde. Bu kitap Avrupa ve Batı’nın tüm sorunlarını avantaja döndürecek nitelikte. Fukuyama, Huntington, James Rickards ve senin kitabını yanyana koyunca ufkum açıldı. Gel şu refahın önemsizleşmesi ABD’nin hegemonyasını yeniden kurmaktan başka hangi alanlarda etkili olabilir irdeleyelim" demeliydi.
Bu arada Rusya Federasyonu’nu AB’ye alma fikriyle bir süre egzersiz yaptı. Ya da NATO’ya Rusya'nın üye edilmesi nasıl olurdu? Böyle bir "genişleme" olanaksız mıydı?
Birçok temel olgunun değersizleşmesi AB ve NATO’nun müzakere edeceği konu bırakmayabilirdi.
Türkiye’yi birden AB’ye üye yapsalar ne olurdu? Zaten Türkiye mitolojik harita söz konusu olduğunda Avrupa ülkesiydi. “Bunları da George Friedman’la konuşmak, Kissinger’la irdelemek gerekiyor” dedi.
Kendince Avrupa, ABD, Batı ve hatta dünyayı yeniden dizayn etmişti.
ABD entelektüel aklı da ABD’yi yeniden küresel hegemon yapacak yol haritasını hazırlamıştı. Sabah Paul Krugman'ı ve George Friedman'ı aramalıydı.
Sonra Troçki’yi anımsadı. Tüm tadı kaçıverdi. Troçki tüm dünyayı sosyalist yapacak planlara sahipken tasfiye edilmişti. Şimdi Rusya'yı ve Türkiye’yi de AB’ye alarak alanı genişletmek mümkün müydü. stratejinin temel yasalarına göre koşullar değişince olanaksız işler olanaklı hale gelir miydi?
Sabah uyanınca listesini yaptı.Think tank yapacağı bu kadar portre ile zaten arkadaştı. ABD teorik çerçeveyi hazırlamış ve saha testlerini de yapmıştı. Üstelik uygulamaya da geçmişti.
Rusya, Çin ve Avrupa’da neler oluyordu? Bunu da en iyi George Friedman bilirdi. Hemen iki not daha aldı: Kod Adı Londra, Dr. Strange ve Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü filmlerini de irdelemeliydi. Mitolojik, dinsel ve küresel jeostratejik yeni eksenlerin gölgeleri miydi bunlar?
Fazlasıyla entelektüel müzakere ve sohbet programı yapmıştı ki aklına Google, Meta, Apple yani ABD’nin bilişim armadaları geldi. ABD’nin sosyal medya gücü, bilimsel ve teknolojik liderliğiE emsalsizdi. Uzay zaten ABD’nin serbest bölgesiydi. "Apple'ın teknolojik kalitesi geçilirse ABD zor durumdadır" diye bir motto oluşturmak uygun olurdu.
TV’de Aramco şirketi ile ilgili haberler çarptı gözüne. Ortadoğu’da neler oluyordu? Suudi Arabistan modernleşmesi konuşuluyordu bir süredir. “Suudiler küresel eğilimlere uygun strateji izlerler, bu ülkeye özel olarak bakmak gerek” diye düşündü. Ekranda ŞİÖ haberleri vardı: “Türkiye ŞİÖ’ye üye olabilirim” diyordu. Sonra Akdeniz, Doğu Akdeniz ve Ege’deki ABD askerî konuşlanması ekranlara geldi. Türkiye ne yapacaktı?
“Fakat özellikle ABD’nin sosyal medya ordusu olağanüstü” diye saptama yaptı. Gözünün önüne Rusya'nın doğalgazı manivela gibi kullanıp Avrupa’yı sarstığı gibi bir fotoğraf geldi.
Tablo olağanüstü ilginç bir hal alıyordu. Son değerlendirmesinden sonra listeye beş isim daha ekledi. İlk olarak George Friedman ve Paul Krugman’la küresel bir kritik yapmalıydı. Toplantı listesi ABD başkanının özel kalemince hazırlanmış gibiydi.
“Acaba Çin’de ve Rusya’da benim gibi düşünen ve harekete geçenler var mı” diye sordu. Şuphesiz varlardı. Onları merak etti. “ABD Temsilciler Meclisi Çoğunluk Grubu lideri Pelosi Tayvan’dan sonra Ermenistan’a gitti” alt yazısını okuyunca "statüko kurumsallaştırması bu" dedi.
“Zbigniew Brzezinski’nin ‘Büyük Satranç Tahtası’ küresel girdap gibi tüm önemli devletler merkezi Asya’ya yeniden çekiyor” diyerek TV ve iPadini kapattı.
TT
Apple geçilirse ABD zor durumdadır
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة