Inaam Kachachi
Iraklı gazeteci ve yazar
TT

Edward Said ve edebiyat editörü

Faslı genç yazar Leila Slimani (Leyla Süleymani), Fransa'nın en prestijli edebiyat ödülü olan Goncourt Ödülü'nü kazandığında, kitabın yayıncısı Gallimard Yayınevi bunu kutlamak için bir parti düzenledi. Yazar konukların arasında ve romanının editörü de onun yanında dururken yan odayı işaret ederek, Leila'nın her gün orada oturup romanını "pişirmeyi" bitirdiğini söyledi. Yazarın günlerce şüphe ve kafa karışıklığı yaşadığını, anlatım sürecinde tökezlediğini ve neredeyse projeden vazgeçme noktasına geldiğini ama kendisinin yazdıklarını takip ettiğini ve romana hizmet eden çözümler bulmasına yardımcı olduğunu ekledi.

Batı'da başarılı yazarlar böyle doğuyor. Kitap, yazar ve editörün, ardından kapak tasarımcısının, ardından dağıtımcının ve tanıtım görevlisinin iş birliği yaptığı bir yemektir. Edebi editör yazarın rolünü tamamlayan bir rol oynar. O sadece bir düzeltmen değil, aynı zamanda uygun cümle yapısı konusunda bir danışman ve uzmandır. Cümlelerin ve bölümlerin eklenmesi veya çıkarılması konusunda öneride bulunabilen bir sanatçıdır. Romanlarından biri Fransızcaya çevrilmiş olan romancı bir arkadaşım, edebiyat editörünün çeviri metnini olduğu gibi almadığını, romanın altıncı bölümünü alıp başına yerleştirdiğini ve sonra geri kalan bölümleri düzenlediğini söylemişti. Bunun dahiyane bir hareket olduğunu ve hikayeye yazarı olmasına rağmen kendisinin ve hatta Arap yayıncısının aklına hiç gelmemiş bir çekicilik unsuru kattığını itiraf etmişti.

Ülkelerimizde nadiren bu unvana layık profesyonel bir edebiyat editörü bulabiliriz. Dil ve yazım hataları için düzeltmenler ve denetmenler var, ancak editörlük başka bir görev, nadir bulunan bir şey. Bir editör bulduğunuzda ise genellikle tanınmış bir gazetenin veya televizyon kanalının genel yayın yönetmeni olmak gibi başka bir işte çalışıyordur. Bu nedenle birçok yayınevi bu özelliklere sahip bir editör ile çalışmaya yeltenmez zira ücretini ödeyemeyebilir. Peki, yazarın metnini yazarken güvendiği o güçlü kırmızı kalem nerede? Beyrut'ta Profesör Mahmud Assaf ile (Allah rahmet etsin) tanışmış olduğum için şanslıydım. Kendisi yetenekli, romanı alıp gece gündüz inceleyerek üzerine değerli notlarını bıraktığı bir dilbilimciydi. Anlatının yapısına müdahale etmez ve bu işi kendisiyle birlikte çalışan bir yayıncıya bırakırdı. Akıllı bir yayıncı olmadan edebiyat editörünün büyüsü de kalmaz.

Arap yazarlar genel olarak dokunulamaz bir kutsal metin yazdıklarına inanırlar. Herhangi bir değişiklik onların kelimelerinin kutsallığının çiğnenmesi ve fikirlerine saldırıdır. Pek çok yayıncı da romancının bu hatalı şüphelerine ortak olur. Yazdıklarına güvenir ve onu doğrudan basıma gönderir. Dahası yayınlama ücretini yazardan alan kişilerden biriyse büyük ihtimalle ne içeriği ne de sonucu pek umursamayacaktır.

Birkaç gün önce Umman'ın başkenti Maskat'ta Beytü'z-Zubeyr günleri kapsamında Arap yayıncıların katıldığı güzel ve önemli bir sempozyuma katıldım. Beyrut Edebiyat Evi Müdürü Sayın Rana İdris de konuşmacılar arasındaydı. Anlattıkları arasında, Filistinli düşünür Prof. Dr. Edward Said'in Yersiz Yurtsuz adlı kitabını tercüme edip Arapça olarak yayımlarken tanık olduğu bir olay da vardı.

Kitap ilk olarak İngilizce olarak yayımlandı. Said, metinlerini bilgisayar veya daktilo ile değil elle yazmaya alışkındı. Beyrut’a geldiğinde Said yanında edebiyat editörünün kırmızı kalemli düzeltmelerini taşıyan kitabın orijinal nüshasını da getirmişti.

Rana’nın söylediğine göre, düzeltmeler o kadar çoktu ki neredeyse düzeltme yapılmamış tek satır yoktu.  Ancak Edward Said, orijinal baskının editörünün gösterdiği çabadan memnundu ve Arap yayıncıya şöyle demişti: Kitabım konusunda rahatlamamı sağladı.