Hüda Huseyni
Lübnanlı gazeteci-yazar ve siyasi analist
TT

Çin, Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmada askeri gücünü test etti

ABD Başkanı Donald Trump'ın Hindistan ile Pakistan arasında tam ateşkes ilan etmesinden önce Hindistan, Pakistan'ın Lahor kentinde bir hava savunma sistemini imha ettiğini açıklamıştı. Açıklamanın ardından sistemin Çin yapımı olduğu yönünde spekülasyonlar yapıldı. Yeni Delhi, saldırının Pakistan'ın insansız hava araçları ve füzeler kullanarak Hindistan’ın askeri tesislerini hedef alma girişimlerine yanıt olarak gerçekleştiğini ve bu tehditleri entegre hava savunma ağıyla etkisiz hale getirdiğini belirtti. Ayrıca Pakistan'ın birçok noktasında radar ve hava savunma sistemlerini hedef aldığına işaret etti.

Pakistan ise Hindistan tesislerine saldırı düzenlediği iddialarını reddederek, suçlamaların asılsız olduğunu söyledi. Lahor'daki savunma sisteminin imha edildiği iddiasını ise ne yalanladı ne de doğruladı. Pakistan Enformasyon Bakanı Muhammed Attaullah Tarar, Hindistan'ın hassas saldırılar gerçekleştirdiği iddiasına rağmen, Hava Kuvvetleri'nin herhangi bir kayıp vermediğini bildirdi.

Bu çatışmalar, Hindistan Keşmiri bölgesinde 26 turistin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının ardından patlak verdi. Hindistan, Pakistan topraklarını hedef alan top atışlarıyla saldırıya karşılık verdi, 30'dan fazla kişi öldü ve sınırda gerginlik tırmandı.

Hint medyasına göre hedef alınan savunma sistemi, Çin yapımı gelişmiş uzun menzilli hava savunma sistemi HQ9. Sistem, gelişmiş radarlar, komuta merkezleri ve çok katmanlı engelleme sistemlerinden oluşuyor. Çin, bu sistemi kendi hava sahasını ve müttefiklerinin hava sahalarını savaş uçakları, füzeler ve insansız hava araçları gibi kompleks hava tehditlerinden korumak amacıyla tasarladı. Hindistan'ın sistemi yok etmek için İsrail yapımı kamikaze Harpy İHA'larını kullandığı bildirildi. Bu da Hindistan, Batı ülkeleri ve İsrail arasındaki teknolojik iş birliğini yansıtıyor.

Bahsi geçen çatışma, doğulu ve batılı silah sistemleri arasındaki dolaylı bir çatışmanın özelliklerini ortaya koydu. Pakistan giderek Çin silahlarına bağımlı hale gelirken, Hindistan, Rusya'ya bir ölçüde bağımlı kalsa da kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor, bu nedenle cephanesini yenilemek için Fransa, İsrail ve ABD'ye yöneldi. Çin'in HQ-9 sistemini hedef alan saldırı, gerçek bir savaş alanında Batı'nın gelişmiş teknolojisine karşı Çinli silahların kabiliyetleri için benzersiz bir pratik testi olabilir.

Pakistan, çatışmalarda Çin yapımı J-10C savaş uçaklarını kullandı. Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar, 2013 yılından bu yana uzun bir süredir boş olan bu göreve 28 Nisan 2024 tarihinde atandı. (Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PML-N) Partisinin önde gelen siyasi figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Daha önce çeşitli hükümetlerde Maliye Bakanlığı görevinde bulunmuştu). Dar, uçakların bu çatışmada Hindistan’a ait Fransız yapımı 3 adet Rafale uçağını düşürdüğünü açıkladı (sayının 5'e ulaştığı da söyleniyor). Ancak bu iddia güvenilir bir kanıta dayanmıyor ve yetkililer, sadece sosyal medyada dolaşan haberlere atıfta bulunmakla yetindiler. Buna karşılık, Fransız istihbarat kaynakları, gerçekten bir Rafale uçağının düşürüldüğünü teyit etti ve kesin sayının belirlenmesi için soruşturmanın sürdüğünü belirtti.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün verilerine göre, Pakistan'ın son beş yılda yaptığı askeri ithalatın yüzde 81'i Çin'den geldi ki bu da İslamabad'ın savunma açısından Pekin'e ne kadar bağımlı olduğunun bir yansıması. Buna karşılık Pakistan, 2019-2024 yılları arasında Çin'in askeri ihracatının yüzde 63'ünü satın aldı ve bu da onu Pekin'in en büyük savunma ortağı yapıyor. Pakistan HQ9'un daha gelişmiş versiyonu HQ9P sistemini de 2021'den itibaren hava savunma gücüne entegre etti.

Doğu ve Batı sistemleri arasındaki bu teknolojik muharebe, analistlerin özellikle Çin sistemlerinin Batılı araçlara karşı ne kadar etkili olduğu konusundaki ilgisini artırdı. Dış İlişkiler Konseyi'nden Manjari Miller, İsrail veya Fransız uçaklarının Çin sistemini imha etmede başarılı olmasının Pekin için potansiyel bir utanç kaynağı, Pakistan için ise endişe kaynağı olacağını belirtti. Stimson Merkezi'nden Scott Jones, bu tür çatışmaların, özellikle Batı ve Rusya kaynaklı gelişmiş ekipmanların kullanıldığı bir ortamda, Çin silahlarının gerçek sahadaki performansını değerlendirmek için nadir bir fırsat sunduğunu belirtti.

Gözlemciler, Çin'in HQ9P savunma sistemindeki hasarı dikkatlice analiz ederek radar, engelleme ve karşı koyma yeteneklerindeki zayıflıkları tespit edeceğine inanıyor. Bu da onu bir sonraki nesil savunma sistemlerini geliştirmeye itebilir. Bu tür karşılaşmalar, askeri teknolojiler için nadir bir saha laboratuvarı niteliğini taşıyor ve üretici ülkelere rakiplerine kıyasla üstünlüklerini veya geri kalmışlıklarını değerlendirme fırsatı veriyor. Nitekim Batılı sistemler giderek daha fazla yapay zekâ ve modern elektronik harp teknolojilerinin entegrasyonunu benimser hale geldi.

Sonuç olarak bu savaş, Çin ile Batı'nın Güney Asya'daki vekilleri aracılığıyla yürüttükleri dolaylı bir çatışmayı gözler önüne seriyor. Bu durum, bölgesel çatışmaların artık sadece dar kapsamlı anlaşmazlıklar olmadığını, aksine uluslararası pazarlarda ve savaş alanlarında nüfuz ve prestij amacıyla rekabet eden silah sistemleri için küresel bir test alanı olduğu fikrini güçlendiriyor.