Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya kabileleri ve ulusal gündemin oluşturulması

Libya’nın ileri gelen kabile reisleri, kanaat önderleri, siyasiler, din adamları, akademisyenler ve düşünürler ülke sorunlarını ele almak için bir toplantı düzenledi. Ülkenin doğusunda yer alan Turhan şehrinde gerçekleşen toplantı, ulusal bir ittifak mesabesindeydi. Toplantı sonucunda Libya Ulusal Ordusu’na ülkedeki bölünmüşlüğü ve kargaşa ortamını sonlandırması ve parlamentonun kararlarını uygulaması için adeta ulusal bir yetki verilmiş oldu. Toplantıya katılanlar başta Türkiye olmak üzere tüm yabancı müdahaleleri reddettiklerini vurguladı. Ayrıca Libya’nın ulusal egemenliğini ve güvenliğini ihlal eden her türlü anlaşmanın kabul edilmeyeceği de belirtildi.
Kabile reisleri, işgalci ve paralı askerlerin tümü Libya'dan ayrılmadan önce herhangi bir diyalog veya ateşkesin kabul edilmeyeceğinin de altını çizdi. Libya devletinin ‘yıkımına’ neden olan devletler aleyhinde, Uluslararası Ceza Mahkemesinde dava açılmasının gerekliliği üzerinde de duruldu.
Gerçek siyasi partilerin yokluğunda, Libya halkını kabilelerin temsil ettiği bir gerçekliktir. Libya altmış yıl boyunca, Krallık ve Kaddafi rejimi tarafından sakıncalı bulunduğu için, çok partili bir siyasi yaşama şahit olmamıştır. Dolayısıyla Libyalılar geçiş sürecini yönetebilecek bir siyasi partiye sahip değildir. Libya’da hâlihazırda kargaşa egemendir, başkent Trablus’taki silahlı milisler, ardışık hükümetler üzerinde şantaj olarak nitelenebilecek bir baskı oluşturmaktadır.
Libya halkının gerçek siyasi temsilcisi mahiyetinde olan kabilelerinin toplantısı, kendi ideolojik çıkarlarını ulusal çıkarların önüne koyan ve ülkeyi bataklığa sürükleyen milis gruplarına ciddi bir mesaj vermektedir. Fırsatçı politikalar, anayasa yazım sürecini sonlandırabilmeleri için zamana ihtiyaç duyduklarını savunmaktadır. Bu durumda halkın onayı olmadan iktidarda kalma hakları yoktur. Öteki türlü, Mutabakat Hükümeti’ni seçen halka hakaret etmiş sayılırlar. 
Kabilelerin söz konusu buluşması, dokuz yıldır anayasa olmaksızın kanlı çatışmalara şahit olan Libya’nın istikrara kavuşturulması için son derece ciddi ve sağlıklı bir adımdır. Nitekim Libya'da kaosu yaygınlaştıranların yabancı ortakları vardır. Başkent Trablus’taki silahlı milisler yurt dışından siyasi ve askeri destek almakta ve böylelikle siyaset üzerinde egemenlik kurmaktadırlar. Farklı ülkelerden desteklenen bu silahlı milisler, birbirinin bölgesine girdiğinde, ya da çıkarları çatıştığında, başkentte silah sesleri duyulur, bombalamalar olur ve şiddetli çatışmalar yaşanır. Savunma ya da İçişleri Bakanlığı’nın başkent Trablus’ta düşünüldüğü kadar etkisi bulunmamaktadır. Hatırlanırsa hükümet başkanlarından biri yatağından çıkarılarak kaçırılmıştı, yani başbakanın dahi güvenliği söz konusu değildir. Tüm bu kaosa rağmen şehirdeki silahlı milisler Savunma Bakanlığı’na bağlı olduklarını ileri sürmektedir. Bu Libya tarihindeki en büyük yalanlardan biridir, nasıl bir savunma bakanlığıdır ki, ne düzenli bir ordusu ne de yönetim şeması bulunmaktadır.
Trablus Libya’nın başkentidir ve tüm Libyalılara aittir. Her grubun bir parçasına el koyabileceği bir ganimet ya da miras değildir. Özellikle farklı meşreplerden terörist grupların kendi aralarında paylaşabileceği ve yağmalayabileceği bir şehir asla değildir. Herkese teşekkür ederiz, artık evinize dönebilirsiniz. Libya’nın yeniden kurulmaya ve ulusal bir devlete ihtiyacı var. Vatani görevini yaptığı için kimse Libya’dan minnet göstermesini beklemesin. Allah, bazıları gibi vatan savunmasındaki çabalarının dünyevi karşılığını beklemeden vatanları uğruna ölenlere rahmet eylesin.
Libya kabilelerinin toplantısı, tamamıyla ulusal bir gündem belirlemek için gerçekleşti. Savaş için dışarıdan paralı askerler getirenler, ulusal irade ile bir devletin kurulmasına katkı sağlayamazlar. Libya’nın en büyük sorunlarından biri, ulusal iradenin siyasette temsil bulmuyor olmasıdır. Libya kabileleri son sözünü söylemiştir ve bu yaklaşımlar Libya Ulusal Ordusu tarafından uygulanacaktır. Başkent Trablus silahlı milislerin ve yabancı gündemlerin elinden kurtarılacak ve Libya’nın ulusal kimliği yeniden yerleşecektir.