Ömer Özkaya
Yazar
TT

​Yüce Augustus ve Jül Sezar

İmparator Sezar, hocalarından kendisi için bir durum değerlendirmesi istedi.
Siyasal stratejiler ekibi ustası hoca: “Aslında bir durum değerlendirmesine pek gerek yok. Siz artık ‘Yüce’ bir imparatorsunuz. Bunu elde etmek istiyordunuz ve elde ettiniz. Bundan sonrasını konuşmak gerekmektedir. Bir imparator olarak nasıl ün salmak istiyorsunuz?”
Sezar: “Sayın bilge, nasıl bir şöhret sahibi olmalıyım? Gökte izleyenler için ayrı, yerde izleyen ve yönetilenler için ayrı stratejiler istiyorum, lütfen.”
Askeri stratejiler ekibi hocası: “Öncelikle tarihi bu aşamada farklı okumasını sağlamak için gizli akademimizde, haftada üç gün, İmparator’un ‘Tanrı’nın İşleri’ konusunda özel eğitimden geçmesini öneririm.”
Siyasal stratejiler ekibi ustası hocası: “Evet bu çok önemli Sezar. Çünkü peygamberler tarihini bilmeden imparatorluk yapamazsınız.”
Tanrısal stratejiler ekibi hocası: “Kesinlikle bu eğitim eşsizdir Sezar. Bunun için dünyanın tüm varlıklarını içinde barındıran çok büyük bir akademi kurduk.”
Sezar: “Ne yani, Tanrı’nın işlerini mega bir ahırda mı öğreneceğim?”
Tanrısal stratejiler ekibi hocası: “Tüm peygamberler bu eğitimden geçmişlerdir. Fakat Tanrı ile bağını koparanlar, bu, tanrı gibi eşsiz, bilimi ve eğitimi ne yazık ki yozlaştırdılar. Augustus olmak için Havva’nın neden yılan tarafından ‘kandırıldığını’ bilmek kaçınılmazdır.”
Ekonomik stratejiler ekibi hocası: “Tanrı’nın işlerini izlemek ve öğrenmek için ve özellikle de yönetimin en önemli dalı olan ekonomiyi bilmek için bu gizli ve mega ahırda bizimle birlikte haftada bir kaç gün geçirmek, size, göktekilerin beğenisini kazandıracaktır.”
Göksel ve yersel sentezler stratejisi ekibi hocası: “Göktekilerin ve yerdekilerin yapılarını kavramak zaten imparatorluğun alamet-i farikasıdır. Bunu peygamberler çok iyi bildikleri ve bu konuda Tanrı tarafından eğitildikleri için insanlar hep onları takip ederler.”
Tarihsel analizler ve stratejiler ekibi hocası: “Tabii ki bizim elimizdeki peygamberler tarihi kitapları serisi bu açıdan en büyük ve gizli hazineyi oluşturmaktadır. Çünkü sizden önceki imparatorlar, bu tür bilgilerin tonlarca altın değerinde olduğunu bildikleri için epey eğip bükmüşlerdir. Bizim öncelikli görevlerimizden ilki de sizi Augustus yapan hazineleri etkin kullanmanızı ve çok gizli tutmanızı sağlamaktır. Bu bilgiler firavunlarca hep bir giz olarak saklanmıştır.”
Savaş sanatları ve kitle psikolojisi stratejisi hocası: “İbrahim ve Musa Peygamber, Firavun'ların sırlarını ve aldıkları eğitimleri bildikleri için onları yenilgiye uğratmışlardır. Firavunlar da sırlarını ve eğitimlerini sizin eşsiz kütüphanenizi oluşturan sayfalara yazmışlardır. Taç giyen başı akıllandıran da bu kitaplardır.”
Maji stratejileri ekibi hocası: “Zaten tüm majiler de bilimsel bilgi ile mümkündür. Mega ahırda tüm majileri yapacak her türlü bilgi bulunmaktadır.”
İstihbarat ve istihbarat stratejileri ekibi hocası: “Sezar, şu anda evrende ne olup bittiğini öğrenmek için mega ahırı izlemek ve analiz etmek yeterlidir. Ayrıca imparatorluk yönetiminde izlemeniz gereken tüm stratejileri de orada açıklıkla görebilirsiniz.”
Gelecek tasarımları ve stratejileri ekibi hocası: “Mega ahırda son nefesinizi nasıl vereceğinizi bile görebilirsiniz. Oyun veya hayat bitince, elinizde, sadece ilminiz ve geride bıraktığınız izlenimler kalacaktır. Göksel gözetmenler jürisi, yani göktekiler, sizi buna göre tasnif edecektir. Bu evrensel bir gerçeklik olmasına rağmen diller çokça söyler fakat içselleştirmez, yani, geride bıraktığınız ‘eserler’, yol, su, elektrik vs. değildir sadece, soyut eserlere de bakılır. Yani imparatorluk sadece taç değildir aslen ve sadece akıl ve aklın kullanımları ile ilgilidir.”
İmparatorluk maliyesi ve toplum ihtiyaçları stratejileri ekibi hocası: “Sezar bu toplumdan binlerce Sezar çıkarılabilir. İmparator, ‘Tanrının İşleri’ kapsamında mega ahırda dünyayı nasıl mali olarak yönettiğini görüp analiz ettiğinde, matematik biliminin, tacı başta tutmak için gerekli olduğunu zaten teslim edecektir.”
Lojistik stratejileri ekibi hocası: “Sezar, hemen mega ahıra gidersek imparatorluğun damarları ve bunun sürekli açık kalması için yapılması gerekenleri görmek yaşamsaldır.”
Bilgeler ve yönetsel bilgelik ekibi hocası: “Sezar, biliyorsun ki bizler senin aklını oluşturacağız. Karar senin olacaktır, çünkü akıbet senindir. Sonunda en yakınındaki biri tarafından öldürüleceksin. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu tartmak gereklidir. Fakat ölüm sana, mesaj, evrende yaşayanlaradır. İnsanlar gerçeği bilmezler ve bilmek istemezler. Seni imparatorluk tahtında tutacak olan da insanların bu zaafları olacaktır. Fakat bu zaaflar senin öldürülmeni sağlayacak tamahları da tahrik edecektir.”
Mega ahır yönetimi hocası: “Sezar, insanlığı birçok konuda eğitmek ve evrensel bir mesaj vermek için seçildin. Başında taç olması, senaryo gereğidir. Bu evrensel mesajın görkemli olması için senin görkemli yönetsel ve askeri eylemler yapman yönünde gerekenler yapılmıştır.”
İş insanı, elindeki kitabı daha fazla okuyamadı. “Heykel ve resim sanatı hakkında okumak gerekli” diye düşündü. Elindeki kitabın heykel sanatı ile ilgili kısmında yazılanlar onu duraklattı:
“İnsanlar çok mükemmel vücut hatlarına sahip olabilirler fakat bu mükemmel vücut hatları, onların mükemmel akla da sahip olduklarını göstermez. Heykel sanatı, akılla mükemmel vücut hatlarının sentezini yapmak ve insanlara ‘aklın heykelinin yapılmasını sağladı’ mesajını vermek içindir. Yoksa bir güç ve kuvvet sembolü değildir. Altın’ın öyküsü tüm insanlığa en ciddi mesajdır. Ne kadar değerli olursan ol, mutlaka seni satanlar ve ticaretini yapanlar çıkacaktır.”
Kitabı masaya çarptı. Keşke dünyanın ve insanın içini dışına çıkaracak çok özel bu kitabı yazdırmasaydı. Her şey Roma İmparatorluğu’na merak sarması ile başlamıştı. Jül Sezar gibi akıbetini bile bile “imparatorluk” yapmak ister miydi? Yazdırdığı özel kitap, Sezar’ın çok özel külliyatına dayanıyordu. Bu özel külliyat için bir devlet bütçesi kadar para harcamıştı.
Sezar’a, mega ahırı görmek ayrıcalığı, imparatorluğu cazip kılıyordu. Bu ahırı görmek için de Sezar olmak gerekiyordu.
“Mega ahırı gördüm, Tanrı’nın işlerini anladım.”
“Tanrı ile güreş tutma” kıssası, şimdi evrensel gerçekliğin kapısını araladı.
“Taç”ın, yani “Korona”nın öyküsü buydu.