Sudan'da yaşanan trajik savaşın medya takibi konusunu derinlemesine incelediğimde, boyutlarını anlamaya, motivasyonlarını ve kaynaklarını analiz etmeye ve savaşan tarafların ve konuyla ilgilenenlerin durumundaki etkisini görmeye çalışırken, bu takibin durumunu mükemmel bir şekilde özetleyen iki vecize buldum.
Birinci vecize şöyle; ‘Savaşın ilk kurbanı, gerçektir.’ Sözün kaynağını ararken yaklaşık 2 bin 500 yıl önce yaşamış olan Yunan roman yazarı Aeschylus (Ehilos), 40 yılı aşkın bir süre önce ülkesini yöneten ABD eski Başkanı Jimmy Carter, Birinci Dünya Savaşı'nı yaşamış ABD'li Senatör Hiram Johnson ve 1930’lu yıllarda vefat eden İngiliz şair Rudyard Kipling isimleriyle karşılaştım.
Görünüşe göre Birinci Dünya Savaşı sırasında söylenen ikinci vecize ise “Yayınlanmasına izin verilenler dışında, savaş hakkında bildiğimiz tüm bilgiler doğrudur.” Bu vecizenin kime ait olduğunu bulamadım.
Gözlemlerime göre her iki ifade de haklı görünüyor. Savaş operasyonları ile ilgili bilgi akış durumunu açık bir şekilde ifade ediyor. Ancak izlerinin kaybolması ve belgelemenin sağlıksız olması, 2007'de vefat eden parlak Fransız kültür teorisyeni Jean Baudrillard'ın bu konuda söylediği “Bilgi artarken gerçek azalır” ifadesinin geçerliliğini de gösterecek.
Nitekim, Sudan halkından onlarca milyon kişi, çatışmaya katılan savaşçılar, gelişmelerle ilgilenen Arap ve uluslararası kamuoyu, liderler, diplomatlar, araştırmacılar, düşünürler ve haber odalarındaki gazeteciler, tarafların askeri eylemleri ve tutumları ile ilgili büyük miktarda bilgi, görüntü, video ve tahminlerle karşılaşacak. Ancak belirsizlik hakim olacak, gerçekler gizlenecek, çelişkiler hüküm sürecek ve yanıltıcı bilgiler yayılacak.
Tıpkı Rusya-Ukrayna savaşında ve ondan önce birçok savaş ve çatışmada olduğu gibi… Sudan-Sudan ihtilafının iki tarafı iki büyük çatışmaya girdi. Birincisi sahadaki gerçek çatışmada somutlaştı. İkincisi, sahada olup bitenlere hakim olan ve ikna eden bir anlatıya sahip olma mücadelesinde temsil edildi.
Çünkü bir haftayı aşkın süredir devam eden çatışmaların ortasında olup bitenleri anlamanın bir yönü de çatışan iki güçten birinin düzenli bir orduyu temsil ederken diğeri milislerden oluşan bir savaş grubu ile temsil edilmesiyle ilgili. İkinci grup, ‘milis’ kuvvetlerine daha esnek ve hızlı bir harekât kapasitesi kazandıran, düzenli orduları örgütlenmenin gereklilikleri ve hiyerarşinin yükleriyle bağlayan ‘asimetrik savaşın’ avantajlarından yararlanarak pratikte ve enformasyon anlamında bir ön üstünlük sergiledi.
Ön üstünlük içinde, yetenekli ve erişilebilir ‘sosyal medya’ platformlarında hesaplar açıp ve hızla güncellemeler yayınladı. Değiştirilmiş ve sahte videolar, uydurma haberler ve ‘yapay zekanın’ kalpazanlık, ilham verme ve izlenimi sürdürme konusundaki engin yetenekleri ortaya çıktı.
Bununla birlikte, düzenli ordu kısa sürede iletişim farkındalığının ve odağının bir kısmını geri kazandı. Böylece Komutan ‘geleneksel’ kanallardan konuşmaya başladı ve platformlarına bilgi yarışına ayak uydurmak ve popüler anlatıyı dengelemek için çalışmaları talimatını verdi.
Bilgi ve iletişim çatışmasına paralel olarak çatışmalar yoğunlaştıkça, belirsizlik durumu derinleşti, çatışma galip geldi, tahrifat ve yanlış bilgilendirme olasılıkları gelişti ve çoğu kişi artık hakim ifşa mekanizmalarına dayanarak durumu tahmin edemez hale geldi. Bu aynı zamanda uzun bir profesyonel geçmişe, kanıtlanmış ve eğitimli performans yeteneklerine sahip prestijli küresel platformları da etkiledi.
Bazı büyük medya kuruluşları, Sudan-Sudan ihtilafı hakkındaki bilgileri incelemek için önemli çabalar sarf etti. Bu bağlamda her iki tarafın da hem ‘geleneksel’ hem de ‘modern’ medyayı düzenli olarak kullandıkları, birbirlerinin anlatılarına öncelik vermenin öneminin farkında oldukları ve her iki tarafın da tahriften, yanıltıcılıktan ve çarpıtılmış bilgi sağlamaktan kaçınmadığını ve çatışma hakkında söylenenlerin çoğunun doğru olmadığı ortaya çıktı.
Çatışmanın iki tarafı arasındaki iletişim karşılaşmasının aralarında, çatışan iki taraftan birini desteklemek için jeopolitik hedefleri olan bölgesel ve uluslararası tarafların yer aldığı başka bir maç oynanacak. Taraflar, bilgileri çarpıtma, kırpma, bağlamdan koparma, yanlış üslup, görüşle haberleri karıştırma tekniklerini kullanacak ve geçerliliğini doğrulamak için yeterli çaba gösterilmemiş görselleri yayınlayacak.
Umudumuz çatışan taraflara ve arabuluculuk yapmaya çalışanlar, başka bir trajediyi tartışmak için uygun çabalar toplanmadan, ona eşlik eden bilgi durumu çarpıtılmadan, gerçeği bu savaşın ilk kurbanı ve medyada dolaşanların çoğu dışında bu konuda bildiğimiz her şey doğru kılmadan önce bu trajedinin durdurulması için bir yol bulmaları ve sonuçlandırmak için silaha başvurmanın sınırlandırılması yönünde ilham vermektir.
TT
Sudan savaşıyla ilgili bilgi afeti
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة