Abdullah Utaybi
Suudi Arabistanlı yazar. İslami akımlar araştırmacısı
TT

Şaşkın dostlarımız: Trump'ın Arap düşmanları

Dengeyi yaratan ve karar vericiye manevra yapma, gerginlikler ve çatışmalarla başa çıkarken kazanımlar elde etme gücü ve kudreti veren esnekliğin temeli olduğundan, politikadaki değişim onun değişmezlerinden biridir. Ancak politik analizde değişim aynı değildir, çünkü analiz, gözlemci okuyucuya ve uzman araştırmacıya kendisini haklı çıkaracak rasyonel ve gerçekçi ilke ve kurallara dayanmıyorsa, ne aklın ne de mantığın kabul edemeyeceği bir fikir dalgalanması, düşünce akrobasisi olur.

2016 yılındaki Amerikan seçimleri Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler, Amerikan siyasetinde yeni üretilen versiyonuyla sol ve iyi bilinen geleneksel sağ arasında yoğun bir rekabete sahne oldu. Bunlardan ilki, iki başkanlık döneminden sonra Demokrat Parti'deki liberal solun temsilcisi ve o zamanın Demokrat adayı, onun doğal bir uzantısı olan Hillary Clinton'un coşkulu bir destekçisi olan Barack Obama tarafından yönetildi. İkincisi, seçkin başarılara sahip, medya ve kitlelere hitap etmekte dikkat çekici bir deneyime sahip tanınmış bir iş adamı olan Donald Trump tarafından yönetildi. O dönemde Obama, bizzat kendisinin önderlik ettiği liberal solun tüm önerilerine açıkça düşman olan bu şiddetli rakibin zaferinden korktuğunun tüm işaretlerini vermişti. Obama, Beyaz Saray'daki varlığı sırasında gazetecileri ve vatandaşları Hillary'ye oy vermeye çağırmaktan çekinmedi. Ancak Obama'nın korktuğu şey gerçekleşti, Trump kazandı ve ABD'nin başkanı oldu.

Obama'nın başkanlığı sırasında, dünyadan “izole olma” ve “geri çekilme” politikalarının onu ABD'nin muhaliflerine kur yapmaya ve dünya çapındaki müttefiklerini terk etmeye, ABD’nin ve askerlerinin alenen aşağılanmasını kabul etmeye yönelttiğini çok az Arap yazar yazdı. Bu tarihe ve onun mantığına aykırıydı, tarihin cevabı da, ABD'nin hiçbir gerekçe olmadan kaybettiği prestijini yeniden tesis edecek güçlü bir Cumhuriyetçiyi yönetime getirmek oldu. Böylece Trump, meydana gelen sol sapmaya uygun bir tarihsel cevap olarak göreve geldi.

Trump’ın o dönem başkanlık için aday olmasından itibaren medya, sosyal medya platformları, sanat ve ünlüler dünyasında Demokratlara ve sola bağlı medya propaganda makinesi onu küçümsemeyi ve alay etmeyi bırakmadı. Başkanlığa gelmesinden sonra da kampanyalar devam etti ve daha da şiddetlendi. Arap dünyası da o dönemde kurumlarda, sosyal medyada, sanatta ve ünlüler arasında politikaları ve yönelimleri söz ve eylem olarak tüm Arap ülkelerine düşman olsa da Amerikan liberal solunu örnek alan, gözleri ve zihinleri kapalı onu takip eden, şaşırtıcı bir şekilde aşırı solun söylemlerini bir papağan gibi tekrarlayan medyatik yönelimlere tanık oldu. Oysa Obama ve aşırı solun desteklediği terörist köktendinci Arap Baharı’nın yaraları henüz kapanmamıştı ve yıkıcı etkilerinin ucu da açıktı.

O dönemde tarih, Arap medyasının çoğunu kontrol eden Amerikan liberal solunun destekçilerinin izin verdiği ölçüde bir özgürlük içinde görüşlerini dile getiren, bunları güçlü kanıtlarla destekleyen birkaç Arap yazar ve aydının rasyonel ve gerçekçi görüş ve pozisyonlarını da kaydetti.

Trump'ı eleştiren bazı Arap yazarlar, başkanlığı sırasında tutumlarını yumuşattılar, ancak Trump, Obama'nın yoldaşı ve solcu yönelimdeki ortağı Joe Biden'a karşı 2020 seçimlerini kaybeder kaybetmez, bu yazarlar hemen eski tutumlarına döndüler. O dönemde Trump'ın şiddetle sorguladığı seçim sonuçları ile ilgili şüphelerinin geçerliliğini ortaya koyan, ısrarlı soruların sorulması gerektiğini gösteren bazı kanıtlar da ortaya çıkmıştı. Ancak onlar önceki yaklaşımlarına geri döndüler ve Trump'ın başkanlığının ABD'nin doğasına aykırı olduğunu, tüm ABD'nin ona ve onun eğilimlerine karşı olduğu kuralını doğrulayan bir istisnadan ibaret olduğunu söylediler.

Bugün Trump, ikinci başkanlık dönemini ezici bir zaferle kazandı ve Demokrat Parti içindeki bu sol eğilimi mağlup etti. Bu, herhangi bir seçimde yaşanan sıradan bir yenilgi değil, ezici ve tarihi bir yenilgi. Trump Senato ve Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde ederek iki kanadı ile ABD Kongresi'nin desteğini aldı. Bu, Amerikan halkının siyasette, medyada ve toplumda her türlü sol aşırıcılığı kesin bir biçimde reddettiğinin açık bir göstergesi. Bugün Arap dünyamızda bazı dostlarımız şaşkın, bazılarının analizlerindeki karışıklık ise bilgi ve farkındalık olarak zayıf olduklarına işaret ediyor. Bu yüzden düşünce ve siyasetin genel ilkelerine başvuruyorlar ve bunları garip bir şekilde gelişigüzel sunarak okuyucularının kafalarını daha da karıştırıyorlar. Bazıları ise tamamen sessiz kalmayı tercih ederek hiçbir düzeltme yapmadan bir sayfayı çevirip başka bir sayfa açtılar. Ama daha da önemlisi, bazıları eski duruşlarının tamamen aleyhine döndüler, karşı çıktıkları fikirleri ve reddettikleri akımları benimsediler ve bunu yaparken iki şeye dayandılar; okuyucuların zayıf hafızalı olmaları, doğası gereği değişken siyasi resmi pozisyonların arkasına saklanmak.