Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Putin ve doların silahlaştırılması

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, X platformunda Tucker Carlson ile Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili çeşitli konular hakkında iki saat boyunca konuştu. Tarihsel bir konferans vererek başladı, ekonomi hakkında konuştu ve ardından Amerikan başkanları ve ABD ile pozisyonlarını tartıştı. Putin, röportaj sırasında Rusya'nın ekonomik durumundan duyduğu gururu gizlemedi. Batı'nın ekonomisini baltalamaya yönelik tüm girişimlerinin başarısız olmasından gurur duyuyordu ve bununla ABD Başkanı Joe Biden’ın Rus ekonomisinin ‘ezildiğini’ söylerken yaptığı açıklamayı kastediyordu. Ancak Putin çok önemli bir konuya değindi: ABD'nin doları silah olarak kullanması ya da ‘doların silahlaştırılması’ olarak bilinen olay. Putin'in bu politika hakkındaki görüşü neydi? Bu konudaki ekonomik ve siyasi görüşler nelerdir?

Öncelikle ‘doların silahlaştırılması’, onu siyasi kazanımlar elde etmek için bir araç olarak kullanmak anlamına gelir ve bu durumda doların ve onunla ilişkili ödeme sisteminin (SWIFT) bir silaha dönüştürülmesini ifade eder. Doların silah haline getirilmesi, ABD'nin Amerikan yasa ve politikasının kapsamını bölgesel sınırlarının ötesine genişletmek için para biriminin hakimiyetinden yararlandığının bir göstergesidir. Bu politika yalnızca Biden'a ait değil. Zira Trump, İran'a benzer yaptırımlar uygulayarak ondan önce bazı hamleler yaptı. Bu da bu politikanın bir başkana veya partiye değil, bizzat devlete atfedildiği anlamına geliyor. ABD daha önce de ‘bilim ve teknolojinin silah haline getirilmesi’ olarak bilinen olayda Çin'den bazı teknolojileri yasakladığında benzer silahları kullanmıştı.

Uzun süren röportajda Putin, ABD'nin doları kendisine karşı silah olarak kullanma davranışını “aptalca ve büyük bir stratejik hata” olarak nitelendirdi. Daha önce ABD'nin “kendisini besleyen eli ısırdığını” belirtmiş ve ABD'nin kendi etrafında dönen sisteme olan güveni azalttığını vurgulamıştı. Putin'in demek istediği, uzun vadede doların silahlaştırılmasından en büyük zararı ABD'nin aldığı, zira ABD'nin küresel gücünün temel taşı olan para birimini baltaladığı idı. Putin bunu birkaç misal vererek örneklendirdi.

İlk örnek kendi ülkesindendi ve 2022 yılına kadar Rus transferlerinin yaklaşık yüzde 80'inin ABD doları ve euro cinsinden olduğunu açıkladı. O zamanlar dolar, Rusya ile (ABD dışındaki) diğer ülkeler arasındaki transferlerin yaklaşık yarısını temsil ediyordu ve bu oran şu anda yüzde 50'den yüzde 13'ün altına düştü. Savaştan önce Çin yuanıyla yapılan ticaret yüzde 3'ten azdı, şimdi ise yüzde 34'ten fazla ve Rus rublesiyle yapılan ticaretle aynı oranda. Putin, Rusya'yı bu dönüşüme itenin ABD olduğunu, söz konusu dönüşüme rağmen Rusya'nın bu dönemde ekonomik olarak etkilenmediğini, aksine uluslararası kuruluşlar tarafından da belgelendiği gibi ekonomik performansının G7 ülkelerinden daha iyi olduğunu vurguladı. Putin, ABD'nin ‘doların silahlaştırılması’ politikasından zarar gördüğüne dair birçok ülkenin dolara bağımlılığı azaltmak için rezervlerini çeşitlendirmeye çalışması ve Çin'e petrolü dolar yerine yuan cinsinden satması gibi başka örnekler de verdi.

Bu sadece Putin'in görüşü değil. Harvard, Princeton, Berkeley, Yale, Stanford ve diğerleri gibi ABD'nin önde gelen üniversitelerinden yaklaşık iki bin ekonomistin katıldığı ankette, katılımcıların yaklaşık yüzde 16'sı ‘doların silahlaştırılmasının’ ülkeleri dolardan uzaklaştırabileceği yanıtını verdi. Yüzde 42'si bu politikanın etkisini bilmediğini itiraf ederken, yüzde 28'i bu değişimin gerçekleşmeyeceği tahmininde bulundu. Zira şu anda doların alternatifi yok. Ancak Rusya örneğinde olduğu gibi bazı ülkeler zorlanırsa bir alternatif bulunabilir. Bazı bankacılar, Rusya'nın bu şekilde cezalandırılmasını finans tarihinde bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Bu yaptırımlar ABD'li rakiplere diğer para birimlerini kullanmaya başlamaları için yeni teşvikler verdi. Çin, Hindistan, Brezilya gibi diğer ülkeler de şimdiden özellikle BRICS grubu aracılığıyla alternatif aramaya başladı. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa'ya ABD dolarının bölgesel egemenliğine olan bağımlılığını sınırlama çağrısında bile bulundu!

Doların silahlaştırılması politikası, bazı ülkeleri alternatif olmadığı için dolar kullanmaya zorlarken, ekonomik ağırlığı olan diğer ülkeleri ise alternatif aramaya itti. Bu ülkelerden bazıları ABD'nin müttefiki. ABD'nin tek iddiası doların yerini alabilecek mevcut bir alternatifin olmadığıdır. Bu, sterlinin onlarca yıldır hâkim olduğu ve ondan önce de birçok para biriminin ve ekonomik sistemin hâkim olduğu tarihin başarısızlığa uğradığı bir bahis. Bugün dijital para birimleri açısından sunulan teknik çözümler, ticaret takası için kısmen de olsa dolar ihtiyacının yerini alacak çözümler yaratabilir. Acaba doların hakimiyetinin sonu ABD'nin elinde mi olacak?