Tunus Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında enerjileri tükenen ulusal ve tıbbi güçlerin ısrarı ve azmi ile Kovid-19 salgını ile mücadele eden ülkede salgının durumunu tanımlamak için “gemi batıyor” ifadesini kullandı.
Tunus’un sağlık sisteminin çöktüğünü duyurması ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Tunus Direktörü Yves Soteran’dan da bir açıklama geldi. Soteran “Tunus, Arap dünyasında ve Afrika kıtasındaki en yüksek vefat sayısına sahip. Bu yüzden ülkenin yardıma ve aşılara ihtiyacı var” ifadelerini kullanarak sağlık durumunun tehlikeli bir boyuta ulaştığını ve bütün göstergelerin kırmızı olduğunu vurguladı.
Tunus Sağlık Bakanlığı Sözcüsü yoğun bakım odalarının dolması, doktorların bitap düşmesi, Kovid-19 salgınının hızla yayılması ile birlikte ülkedeki sağlık sisteminin çöktüğünü duyurdu. Sözcü “Feci bir durumdayız. Sağlık sistemi çökmüş durumda. Sadece büyük zorlukla yatak bulabiliyorsunuz. Oksijen sağlamakta zorlanıyoruz ve doktorlar eşi görülmemiş derecede yorgunlar” dedi. Birçok Arap ülkesi yardım etmek için harekete geçti. Her zamanki gibi yardım çağrısına ilk cevap veren de Suudi Arabistan Krallığı idi. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in direktifleri açıktı ve derhal yerine getirildi. Böylece Suudi Arabistan Tunus’a bir milyon doz aşı ve tonlarca sağlık malzemesi gönderdi.
İçerideki krizlerle boğuşan ve devletin genel bütçesinin onaylanmasında sıkıntı yaşayan Libya da Tunus’un yardımına koşanlar arasındaydı. Yardım etmeye hazır olduklarını duyuran Libya’da özellikle tedbir olarak sınırların kapatılmasının ardından Başkanlık Konseyi Başkanı yürütme makamlarına komşu Tunus'a gerekli yardımı sağlamalarına yönelik açık talimatlar verdi.
Tunus’taki sağlık sisteminin çöküşü basit bir mesele değil. Zira Tunus’un sağlık sistemi koordinasyon açısından Kuzey Afrika bölgesinin en mükemmel sağlık sistemlerinden biri sayılıyor. Bu yüzden bu çöküş, komşu ülkeleri sağlık sistemlerinin zayıf ve tıpkı Libya’nın durumunda olduğu gibi çoğunun bitik vaziyette olmasından ötürü risk boyutunu araştırmaya itti. Libya’daki durum, devlet sağlık sektörünün yıkılmasına varıncaya dek yıllarca süren yolsuzluk ve savaşın mirası.
Libya sağlık sektörüne milyarlar harcanmasına rağmen bu miras, Libya sağlık sektörünü Mağrib bölgesinin en zayıf sağlık sektörüne dönüştürdü. Bununla birlikte bugün itibariyle sağlık sistemleri tamamen çökmüş olan Tunus’ta Libyalılar hala tedavi görüyor. Dolayısıyla Tunus’a etkin ve ciddi bir şekilde hızla yardım edilmezse bu çöküşün komşu Libya’ya kötü yansımaları olacak.
Salgının başlangıcından beri vaka ve ölü sayılarında eşi görülmemiş bir artışın kaydedilmesi ile birlikte kritik vakalara yetişemeyen Tunus’ta yaşanan sağlık krizini ve sağlık sisteminin çöküşünü bazı kişiler peş peşe gelen hükümetlerin kötü politikalarına, yönetim istikrarsızlığına, güç için verilen kavgalara ve tedbirlerin uygulanmasında kararlılık gösterilmemesine bağlıyor.
Mevcut Nahda hükümeti, hatta selefleri özellikle Zeynel Abidin bin Ali rejiminin devrilmesinin üzerinden geçen 10 yılda ve yürütme otoritesinin görevlerini yerine getiremediği günümüzde sağlık sisteminin çöküşünden birinci derecede sorumlu olarak görülüyor. Nitekim Nahda ülkeyi partizan çarpışma siyasetlerine ve ikincil çatışmalara sürükledi. Bu da vatandaşa karşı sağlık yükümlülüklerini yerine getirmek için kullanılacak devletin genel bütçesini ve ekonomiyi tüketti.
İhvan-ı Müslimin’in Tunus’taki kolu olan Nahda Hareketi Gannuşi’nin bozup bir çatışma arenasına dönüştürdüğü parlamento üzerinden yasama otoritesinin iplerini elinde tutuyor. Aynı şekilde Nahda, gözlemcilere göre yalnız ve yetkileri olmayan bir makam olan Cumhurbaşkanlığı ile sahte bir çatışma halinde olan hükümet üzerinden yürütme otoritesinin iplerini elinde tutuyor.
Tunus'taki sağlık krizi ve sisteminin çöküşü, siyasi çatışmayı ve politikacıların sağlık sistemi pahasına çatışmayla meşgul olmalarını haklı çıkarmaz.
Tunus’un sağlık sistemi neredeyse İtalya'daki büyük sağlık kuruluşlarını yenen bir virüse dayanamadı. Ancak siyasi çatışmaların bir tarafa bırakılması sağlık sisteminin virüsü yenmesine yardımcı olabilir.
Ne var ki, Tunus’ta da Libya’da da Irak’ta da Lübnan’da da Yemen’de de çatışmalar devam ediyor. Bu da ülkeleri kavgalarından uyanmadıkça sağlık sistemlerinin peş peşe çökmesi ile karşı karşıya bırakacak.
TT
Tunus: Gemi batıyor!
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة